Savaş bütün bölgeyi sarar

Savaş bütün bölgeyi sarar

Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin 25 Eylül’de yapacağı bağımsızlık referandumu bölgeyi krize sürükleyecek. Irak eski milletvekili Feyha Bayatlı, Mesut Barzani’nin durdurulmaması halinde tüm bölgeyi kuşatacak büyük bir savaşın kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Irak ve Suriye’de milyonlarca Arap, Türkmen ve Kürt için 25 Eylül Kuzey Irak oylamasının hayati önem taşıyor. Referandum sonrası bölgeyi büyük bir tehlikenin beklediğine dikkat çeken Irak Eski Milletvekili Feyha Bayatlı, Yeni Şafak’a çarpıcı açıklamalarda bulundu.

ABD ELİYLE GERÇEKLEŞTİRİLDİ

“Barzani şayet engellenmez ise tüm bölgeyi kuşatacak yeni ve büyük ölçekli savaş kaçınılmaz olur” diyen Iraklı eski vekil, “Bu girişim başarılı olur ise coğrafya ve milletlerin kaderi değişir” diye konuştu. 2005-2006 döneminde Irak anayasasının yeniden yazıldığı parlamentoda milletvekili olarak görev yapan Feyha Bayatlı, Amerika tarafından başlatılan, “36. Paralel ve Çekiç Güç” uygulamasının Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin Kürt devleti projesinin başlangıcını teşkil ettiğini söyledi.

AYNI OYUN RAKKA’DA SAHNELENİYOR

Kerkük, Musul Duhok hatta Erbil’in büyük bir nüfus oyunu ile 1991 yılından başlayarak bugünler için hazırlandığına dikkat çeken Iraklı vekil, bugün de Rakka, Haseke ve Halep Kuzeyi’nde benzer oyunun aynı aktörler tarafından sahnelendiğini ifade etti. “Irak’ın en zengin petrol ve doğalgaz rezervine sahip bölgeleri, Barzani tarafından gasp edildi, buna ek olarak Irak merkezi hükümetine petrol gelirlerinden ödemesi gereken payı vermeyen Barzani, Peşmerge maaşını da Irak devletinden almaya devam etti” diyen Feyha Bayatlı, Barzani’nin müstakil devlet ilan etmesi, arkasındaki güçlerin verdiği cesaretle gerçekleşiyor’’ diye konuştu.

AKDENİZ KORİDORUNU PLANLADI

Suriye Anayasası’nı yazan heyette yer alan eski Irak Milletvekili, Yeni Şafak’a şu bilgileri verdi: “Barzani ve ortakları petrol ihracı ve dış dünyaya açılan alternatif kapı olarak Kerkük, Erbil Haseke ve İdlib hattından Akdeniz koridorunu planladı.

FIRAT KALKANI BOZDU

Ancak Afrin Haseke ve Afrin Lazkiye bağlantısı Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekatı ile kesintiye uğradı. Bu sorun planları alt üst etti. Kürt kamuoyunda yükselen itirazlar alenen ifade edilmese de aslında bu şartlar oluşmadığı için devlet ilanını erken bulunmasından kaynaklanıyor. Genel anlamda Irak ve Suriye Kürtleri büyük Kürdistan konusunda ikna edilmiş durumda.” 

Barzani-Mossad ortaklığı derin

1971’de çekilen bu fotoğraf, İsrail istihbaratı Mossad ile Mesut Barzani arasındaki ilişkilerin ne kadar derin olduğunu ortaya koyuyor. Mossad başkan ve başkan yardımcıları ile görülen Barzani, ABD ve İsrail’in daha o zamanlar çizdiği bir garnizon devlet haritası için 25 Eylül’de referanduma gidiyor. İsrail’den sonra bölge için en büyük yıkım bu harita olacak. Hemen bütün ülkelere yönelik saldırı ve parçalama planları bu bölgeden yönetilecek.

Kapıları kapatın

25 Eylül’de yapılacak referandumda büyük oranda “Evet” çıkacağını kaydeden Iraklı eski milletvekili Bayatlı, küresel aktörler eliyle kurulacak bu devletin bölgesel aktörler tarafından tanınmayacağını, Türkiye’nin başta Habur olmak üzere sınırı kapatması durumunda kurulacak korsan devletin dünya ile hiç bir bağlantı kanalının kalmayacağını vurguladı. Bayatlı, ayrıca Kuzey Irak’tan çıkan petrolün Türkiye üzerinden sevk edildiğini hesaba kattığımızda bu süreçte Türkiye’nin oynayacağı rol hayatı önem taşıyor” dedi.

Reddediyoruz

Kerkük’te Türkmenlerden sonra Arap siyasi partileri de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) 25 Eylül’de yapmayı planladığı bağımsızlık referandumunu reddettiklerini duyurdu. .

SONUCU TANIMAYACAĞIZ

Arap Milletvekili Halid Muferci, Kerkük’te düzenlediği basın toplantısında, Arap siyasi partileri adına, IKBY’nin söz konusu referandumuna karşı ortak açıklamayı okudu. Referandumun Irak’ın bölünmesinin başlangıcını oluşturacağını dile getiren Muferci, “Referandumun sonuçlarını tanımayacağız ve bunu, meşruiyeti bulunmayan partizanca tutum olarak değerlendiriyoruz.” ifadelerini kullandı. Kerkük’teki Türkmen siyasi partiler de önceki gün referandumu reddettiklerini, sonuçlarını tanımayacaklarını belirterek, Türkmenleri boykota çağırmıştı.

26 Eylül'de Irak kaosa uyanacak

Kerkük Vakfı Başkanı Erşat Hürmüzlü, referandum sonrası Irak’ı zor günler beklediğini söyledi. Ülke bütünlüğüne darbe vuracak gelişmelere kapı aralandığına dikkat çeken Hürmüzlü, “Irak 26 Eylül'de kaosa uyanacak" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde Ortadoğu Başdanışmanlığını yapan Kerkük Vakfı Başkanı Uluslararası Türk-Arap Diyaloğu Birliği Genel Sekreteri Erşat Hürmüzlü, Irak’ta referandum hazırlıkları sürerken sahada yaşananları ve referandumun olası sonuçlarını Yeni Şafak’a değerlendirdi.

DAYATMA YAPILIYOR

Hürmüzlü şunları söyledi: “Amerika 2003'ten sonra Kerkük'e 300-400 bin Kürt nüfusu yerleştirerek bugünkü ortamı hazırladı. Irak'ta yasalara aykırı gelişmeler yaşanıyor. Irak Anayasasına göre Irak’ın kuzeyindeki Kürt bölgesi yeşil hat da dediğimiz üç vilayeti kapsar. Erbil, Duhok ve Süleymaniye. Bu Anayasada Amerika’nın patronajında Şii gruplarla pişirilmiş bir Anayasadır. Kerkük, bu anayasaya göre tartışmalı bölge. Türkmenler’in karşı çıkmasına rağmen Kerkük yasalara aykırı şekilde referanduma katılma kararı aldı. Bu Kerkük’ün de yasalarına aykırı bir durum. Dayatma yapılıyor.

BÜYÜK BİR ÇATIŞMA OLACAK

25 Eylül’de referandum yapılacak. Ama asıl önemli olan 26’sında durum ne olur? Büyük bir çatışmadan korkuyoruz doğrusu. Türkmenler buna rıza göstermiyorlar ve kendilerini savunmak isterler neticede. Ve birtakım böyle hareketler de başlamış görünüyor.

ANKARA ANLAŞMASI MASAYA GELİR

Türkiye, 1926 Ankara anlaşması uyarınca taahhütlerini yerine getirmiştir. Referandum ise Irak’ın taahhüdünü yerine getirme sorunudur. Devlet bu hududun değişmeyeceği konusunda taahhüt vermiştir. Eğer referandum olursa Irak taahhüdünü yerine getirmemiş olacak. Belki de Ankara Anlaşması’nın yeniden konuşulması gerekecek.

ŞENGAL DE KATILABİLİR

Şengal’de Yezidiler çoğunlukta. Onlar da Kürdistan’a bağlanma yanlısı görünüyor. Buradan da referandum kararı çıkması şaşırtıcı olmaz. Benim en büyük endişem, yüzde 95’i Türkmen olan Telafer’i Şengal gibi yapmaları. Peşmerge girer oraya, sonra tamam burası Kürt oldu der. Esas olay, Musul’un batı yakasını da alıp oradan Sincar, Telafer ve Suriye’deki Kamışlı, Kobani, İdlib, Afrin üzerinden Akdeniz’e açılmak. Kantonları birleştirmek istiyorlar. Bu yüzden Telaferli Türkmenlerin oraya acilen dönmesi ve Telafer’in imar edilmesi gerekiyor. Suriye’de de Irak’taki gibi olur." 

İlginizi Çekebilir