Avrupa Birliği, Android işletim sisteminde piyasa hakimiyetini kötüye kullandığı gerekçesiyle Google'a 4,3 milyar euro para cezası verdi.
Google, mobil işletim sistemi Android'i kullanarak kendi ürünlerini 'kayırdığı' gerekçesiyle AB'den cezayı yedi. Üst sınırdan, 4,3 milyar euro (5 milyar dolar) olarak istenen ceza, komisyonun verdiği en büyük rekabet cezası olma ihtimaliyle de ayrıca gündem yarattı. Yıllar önce Microsoft'un tekel konumuyla kendi ürünü Internet Explorer'ı rakiplerinin önüne çıkartmaya çalıştığında ceza veren komisyonu, bugünün Google CEO'su olan Sundar Pichai eleştirmişti, bugünse onun yönetimindeki Google aynı rekabet karşıtı uygulamalarla ceza üstüne ceza alıyor.
GOOGLE'DAN 20 DAKİKADA İTİRAZ
Şirket hızlı bir açıklamayla itiraz edeceklerini duyurdu. Açıklamada Android'in seçenekleri azaltmadığını, aksine herkes için daha fazla seçenek sunduğu ibaresi yer aldı.
GOOGLE NEDEN CEZA ALDI?
Ücretsiz lisanslanan ve dünyanın Android, Statista verilerine göre 2018'in ilk çeyreğinde yüzde 85,1 kullanım oranına sahip.
Google, Android'i telefon üreticilerine ücretsiz sunuyor. Üreticiler de gelişmiş mobil işletim sistemiyle telefonlarının yazılım işiyle çok az uğraşmak zorunda kalıyor. Bu da her iki taraf için bir kazanç sağlıyor.
Google'ın yaşadığı sıkıntı tam da burada başlıyor. Android içerisine kendi hizmetlerini yerleştiren ve bunları varsayılan olarak sunan, rakipleri de sisteme önyüklü sunmayan şirket, böylece rekabet kurallarına aykırı davranmış oluyor. Ayar değişikliği yapmayan sıradan bir Android kullanıcısı, Google aramasını kullanıyor, Google haberlerini okuyor, Google'ın sesli aramasını yapıyor ve en önemlisi Google reklamlarını kullanıyor.
Birçok kullanıcı bunları değiştirmediği için neredeyse tüm Google hizmetlerini kullanıyor ve şirket de buradan kolayca gelir edebiliyor.
SUÇ HANESİ KABARIK
Google, geçen eylülde de Avrupa Birliği tarafından arama sonuçlarını kendi alışveriş hizmetinin lehine düzenlemesi sebebiyle 2,4 milyar euro cezaya çarptırılmıştı. Rekabete aykırı olduğu gerekçesiyle verilen kararda, uygulamanın 90 gün içinde düzenlenmemesi hâlinde yıllık ortalama cirosunun yüzde 5'i kadar ek cezayı da öngörmüştü.
EN BÜYÜĞÜ MICROSOFT OLDU
Teknoloji şirketleri, rekabet karşıtı uygulamaları hızlı bir şekilde uygulayabildikleri için kısa sürede bunları avantajına kullanabiliyorlar. Bu tip davalar, Microsoft'un Windows işletim sistemlerinde Internet Explorer'ı alternatifsiz olarak sunmasıyla başlamıştı. ABD'de 1998 yılında gerçekleşen dava için savcı 1992'den beri Microsoft'u takip ediyordu.
Şirket, Netscape web tarayıcısının satışlarını durdurmak için işletim sistemi tekeli konumunu kötüye kullanarak Internet Explorer'ı öne geçirdi. 1992'de Ticaret Komisyonu'nun başlattığı dava, 1993'te ceza almadan sonuçlandı. Ancak Adalet Bakanlığı soruştumayı yeniden başlattı ve 1998 yılında Adalet Bakanlığı ile 20 eyalet Microsoft'un rekabeti zedeleyici çalışmaları sebebiyle ceza almasını sağladı. Bu, ABD'nin tarihine o güne kadarki en büyük rekabet davası olarak geçti.
TÜM TEKNOLOJİ DEVLERİNİN GEÇMİŞİ BENZER SUÇLARLA DOLU
Benzer uygulamalar sebebiyle Avrupa Birliği de Microsoft'u dava konusu etti ve cezalandırdı. Bugüne dek, Microsoft'un dışında Apple, Amazon, Facebook, Google, Samsung, Qualcomm, Uber gibi birçok teknoloji devi antitröst davalarıyla AB, ABD ya da diğer ülkelerden ceza aldı.
PEKİ CEZA ETKİLİ OLABİLECEK Mİ?
Saydığımız teknoloji ve internet devleri alanlarında ciddi bir tekel yaratmış durumdalar. Bugün Google, internet aramalarının yüzde 89'unu, mobil işletim sistemlerinin yüzde 85'ini kontrol ediyor. İnternetteki gençlerin yüzde 95'i en az bir Facebook ürününü kullanıyor. Amazon, e-kitap satışlarının yüzde 75'ini yapıyor.
Bu şirketlerin birçok uygulaması, satış kanalı, pazarlama mekaniği var. Onbinlerce çalışana sahip dev şirketlerin, yüzlerce işini kontrol etmek için çok sayıda insan gerektiği gibi, bu davaların takibi, delil toplanması, görüşlerin, ifadelerin alınması ve değerlendirilmesi de ciddi bir iş yükü. Hâl böyleyken, davalar uzun sürüyor. Bugün cezası açıklanan dava dahi yıllardır takip ediliyor. Bu esnada da şirketler haksız kazançlarını elde ediyor, üstelik görünen o ki, savunma stratejilerini dahi hazırlıyorlar.
ERKEN DAVRANMANIN FAYDASI TÜKETİCİYE
Avrupa Birliği de bir süredir teknoloji devlerine verilen cezaların daha anlamlı olması gerektiğini düşünüyordu. Zira değeri yüz milyarlarca doları bulan bu şirketler için milyon dolarlık cezalar "dişin kovuğuna" misali bir anlam ifade etmiyordu. Birçok uzmanın da bu konuda görüş bildirdiği düşünülürse, üst limite taşınan cezanın etkili olacağını düşünebiliriz. Sonuçta, ... milyar euro'luk ceza, Google'ın yıllık cirosunun yüzde ...'ine tekabül ediyor.
Bu tip uygulamaların hızlanması, tüketici için de çeşitli avantajlar sağlayabilir. Yıllar boyu Internet Explorer'a mahkum kalmak yerine, Microsoft'un tekelci uygulaması sonucu veda ettiğimiz Netscape'i kullanabileceğimiz gibi, Chrome ve Firefox çıkana kadar kötü bir deneyimle geçen zamanı da telafi edebilirdik. Özetle, bu cezalar hızlanırsa ve şirketler haksız rekabete girişmezse, daha kaliteli uygulamalar bizleri bekliyor.