Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Haziran ayından itibaren Türkiye'nin cari fazla vereceğini öngörüyoruz. Yeni ekonomi programında 2019 yılı için biz yaklaşık 26 milyar dolarlık bir cari açık hedefi koymuştuk" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "İleri, Verimli, Milli Endüstri" başlıklı “İvme Finansman Paketi"ni açıkladı. Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde gerçekleşen toplantıda Bakan Berat Albayrak, "Yeni Ekonomik Programda, cari açığın düşürülmesi amacıyla ilaç, kimya, petrokimya, enerji, makine/teçhizat ve yazılım sektörlerini öncelikli yatırım yapılabilir alanlar olarak belirledik" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "İleri, Verimli, Milli Endüstri" başlıklı “İvme Finansman Paketi"ni açıkladı. Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde gerçekleşen toplantıda Bakan Berat Albayrak, "Yeni Ekonomik Programda, cari açığın düşürülmesi amacıyla ilaç, kimya, petrokimya, enerji, makine/teçhizat ve yazılım sektörlerini öncelikli yatırım yapılabilir alanlar olarak belirledik" dedi.
Bakan Albayrak, şöyle konuştu:
"İşte bugün, bu hedef ve stratejiler doğrultusunda daha emin adımlarla yürümemizi sağlayacak, sektörümüzü bu hedefler doğrultusunda destekleyecek çok önemli bir paketi devreye alıyoruz. Bu pakete, İVME Finansman Paketi adını verdik. Yani İleri, Verimli, Milli Endüstri Finansman Paketi. İVME Finansman Paketi, dört temel özelliği taşıyan sektörleri hedefleyecek. İthalat bağımlılığı yüksek, dış ticaret açığı veren, istihdama katkı oranı yüksek ve ihracat potansiyeli yüksek sektörlere bu paket kapsamında finansman sağlanacak. Bu kapsamda stratejik öncelik, orta yüksek ile yüksek teknoloji ürünleri ve sektörlerinde olacak. 2002 sonrasında uyguladığımız politikalar neticesinde, 2002'de orta-ileri ve ileri teknolojili ihracatın payı ise yüzde 31 olan payı 2018 itibari ile yüzde 39,9 seviyelerine yükselmiştir. Türkiye ekonomisinin yapısal dönüşümünde kritik öneme sahip olan yüksek teknoloji ürünlerinin ihracat içerisinde sahip olduğu payı, çok daha yukarı seviyelere taşıyabilmeliyiz. Bu bağlamda, bu finansman paketinin stratejik önceliği orta yüksek ve ileri teknoloji ürünlerini içeren sektörleri güçlendirmek ve finansal ihtiyaçlarını karşılamak olacak. Finansman paketimiz ürün odaklı finansman yaklaşımını benimsiyor. Sadece sektör bazında değerlendirme yapılarak değil, dış ticaret açığına pozitif katkı sağlama potansiyeli olan ürünlere finansman sağlanacak. Bu sayede, ilgili ürünlerin uluslararası pazarlarda rekabet gücünün artırılması hedeflenecek ve böylece stratejik ürünlerin ihracat potansiyeli ortaya çıkarılmış olacak. Yerli üretim kabiliyetimiz güçlenecek, Türk sanayisinin teknik altyapısının daha da ileri seviyelere taşınması sağlanacak."
30 MİLYAR LİRA KREDİ
Bakan Albayrak, paketle birlikte üç ana faaliyet alanına üç kamu bankasının katılımıyla yıl sonuna kadar 30 milyar liralık bir finansman sağlamış olacaklarını söyledi. "Üç ana faaliyet alanının hammadde ve ara malı imalatı, makine imalatı ve tarım olarak belirlendiğini belirten Albayrak, "İlk finansman alanımız hammadde ve ara malı imalatı. Bu alanda sağlayacağımız iyileşme, cari dengeye olumlu yönde çok önemli katkılar sağlayacaktır. Bu alanda kimyasal/medikal (eczacılık) ürünler; plastik ve kauçuk ürünler; suni ve sentetik iplikler; kağıt, karton ve mukavva sektörleri olmak üzere 4 alt başlık belirlendi. Bu kapsamda; temel eczacılık ürünleri, boya maddeleri ve plastik hammaddeler vb. birçok sanayi ürünü desteklenmiş olacak." dedi.
"2 YILA KADAR ANAPARA GERİ ÖDEMESİZ"
Bakan Albayrak, “4 ana başlığın altında, birincil formda plastik hammaddeleri, organik temel kimyasallar, suni sentetik elyaf başta olmak üzere uçucu yağlara, inorganik temel kimyasal maddelere kadar 21 alt başlıkta hammadde ve ara malı üretimi desteklenecek. Bu kapsamda desteklenecek ürünlerin Türkiye'nin ithalatındaki payı 28.2 milyar dolar olarak dikkati çekiyor. Bu büyüklükte bir ithalatı çok çok aşağı çekebileceğiz. Hammadde ve ara malı üretiminde 2 yıla kadar anapara geri ödemesiz -azami 10 yıl olmak üzere- 150 milyon TL'ye kadar yatırım kredisi sağlanacak. Bunun yanı sıra, 1 yıla kadar anapara geri ödemesiz -azami 5 yıl olmak üzere- 30 milyon TL'ye kadar işletme kredisi verilecek.
TARIM
Albayrak, tarımın gerek enflasyonla mücadele, gerek ihracatın artması, gerekse ithalatın azalması açısından büyük önem taşıdığını, bu alandaki başlıkları "seracılık", "soya, mısır, ayçiçeği üretimi", "hayvancılık-yem bitkisi üretimi" ve "Birlikte Ekipman Paketi"nden oluşan dört başlık belirlediklerini ifade ederek, "Tarım sektöründe sağlanacak kredilerin vadesi, seracılıkta işletme kredileri için 14 ay, yatırım kredileri için de 84 ay olarak belirlendi. Seracılık dışındaki tarım alanlarında da işletme kredileri için 12 ay, yatırım kredileri için de 60 aya varan vade sağlanacak. Verilecek kredi tutarları da işletme giderlerinin tamamına kadar, modern basınçlı sulama sistemi yatırımlarına yüzde 100 yatırım kredisi, seracılık ve mekanizasyon yatırımlarının yüzde 75'ine kadar yatırım kredisi olarak uygulanacak. Tarım alanında verilecek tüm bu kredilerin faiz oranları da yüzde 0 ila yüzde 14,25 arasında değişecek" dedi.
FAİZ SEÇENEKLERİ
"Ortak olarak uygulanacak kredi paketlerinde 2 farklı faiz seçeneği sunulacak." diyen Bakan Albayrak, "!Bunlardan ilki 'Enflasyon Endeksli Kredi Seçeneği'. Kredi kullandırım tarihi itibarıyla yıllık TÜFE oranları baz alınarak belirlenecek, kredi vadesi süresince kredi kullandırım tarihinden itibaren yılda bir kez olmak üzere 0-2 yıl için TÜFE + 2 puan, 2-10 yıl için TÜFE + 3 puan olarak güncellenecek. Enflasyonda özellikle önümüzdeki aylarda sağlanacak düşüş göz önüne alındığında, paketin avantajları çok daha artacak, ortalama kredi maliyetlerinden çok çok daha uygun seviyelere gelecek. İkinci seçeneğin ise 'Devlet İç Borçlanma Senedi' (DİBS) Endeksli Faiz Seçeneği. Yine kredi kullandırım tarihinden itibaren yılda bir kez, 0-2 yıl için DİBS + 1 puan, 2-5 yıl için DİBS + 2 puan, 5-10 yıl arası içinse DİBS+3 puan olarak güncellenecek. Ayrıca paket kapsamında teminat mektubu, akreditif, garanti mektubu gibi cari komisyonlarda yüzde 20 indirim uygulanacak. Seçenekler açısından bakıldığında sektörlerimizin büyük destek ve teveccüh göstereceğini ve sektörlerimize önemli rahatlık sağlayacağına inandığımız tüm paketlerimizin ülkemize ve sektörlerimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum."
HAZİRAN AYINDAN İTİBAREN TÜRKİYE'NİN CARİ FAZLA VERECEĞİNİ ÖNGÖRÜYORUZ"
Berat Albayrak, "2018 Mayıs ayı itibariyle, yaklaşık 59 milyar dolarla en yüksek seviyeye ulaşan cari açık, 2019 yılı mart ayı itibariyle 13 milyar doların altına düşmüştü. Bugün Türkiye ihracatta yakaladığı ivme ile birlikte cari dengede geçtiğimiz aylarda çok önemli bir tempo ortaya koydu. Bu başarılı performansın sürmesi ile birlikte, bugün buradan çok net şunu ifade etmek istiyorum; Haziran ayından itibaren Türkiye'nin cari fazla vereceğini öngörüyoruz. Yeni ekonomi programında 2019 yılı için biz yaklaşık 26 milyar dolarlık bir cari açık hedefi koymuştuk. Bu resim ortaya koyuyor ki dengelenme süreci. Birileri, 'kriz dönemlerinde, şunlar, bunlar'. 2009'da da bir küresel kriz vardı. Dengelenmenin güzel tarafı burada. 2009'dakine kıyasla, ihracatın artıp, köpük ithalatın eridiği bu dengelenmenin cari fazlaya daha da pozitif etki ettiği ve 18 yıllık AK Parti iktidarı içerisinde ilk defa cari fazla dönemine Haziran ayı itibariyle gelmiş olacağız" dedi.
"EN YÜKSEK CARİ FAZLASINI VERDİĞİMİZ BİR YIL OLACAK 2019"
Albayrak, “Bu ivme ve istikamet, bu yıl böyle devam ederse 70'li yıllardan bugüne kadar hesaplanan cari denge içerisinde, 40 küsür yıllık tarihi içerisinde, tarihimizin inşallah bu istikamette devam edersek, en yüksek cari fazlasını verdiğimiz bir yıl olacak 2019 yılı. Hiç durmadan bizler, yalan ve iftira ile Türkiye'ye karşı başlatılan ekonomik saldırıya karşı tüm bu destek olma telaşı içerisindekileri bizler de milletimiz de görüyor. Birilerinin ekonomiyi ne kadar bildiğini, ne kadar vakıf olduğunu, geçmişte batırdıkları kurumlardan, ülkeye getirdikleri, davet ettikleri ve birlikte yönettikleri IMF komiserlerinden, IMF'nin atadığı yönetici ve bakanlarla nasıl yol yürüdüklerini bizler gibi tüm Türkiye de biliyor. Çünkü lafa bakacağız, Türkiye'ye bakacağız. Onların sırtını dayadıkları, yüzünü döndükleri merkezler, bu milletin varlığına, refahına saldırırken onlar da üzerlerine düşen rolü oynamaya devam ediyorlar. Bunu da görüyoruz. Tek dertleri milletimizin moralini, psikolojisini negatif, olumsuz bir şekilde etkilemek. İnsanların zihinleri karıştırmak ve bu manada toplumu manipüle etmek. Ama bizler buna tüm Türkiye olarak izin vermeyeceğiz. Her alanda atmamız gereken adımları, teker, teker hayata geçireceğiz" şeklinde konuştu.
İŞSİZLİK
Albayrak, ilk çeyrekte yavaşlayan iktisadi faaliyetin, ikinci çeyrekte toparlanma sürecini ortaya koyduğuna dikkat çekerek, "Yılın ikinci yarısından itibaren, çok net bir şekilde bu dengelenmeyi daha da göreceğiz ve özellikle yılın ikinci yarısından sonra atacağız adımlarla alacağımız tedbirlerle 2019 yılını bütçe anlamında da daha rahat yöneteceğiz. Ağustos ayından, Mart ayında maruz kaldığımız saldırıları tüm Türkiye olarak, milletimizle birlikte yaşadık. Aldığımız tedbirler neticesinde ister ekonomik, ister siyasi hangi saikle olursa olsun Türk Lirası'na karşı yapılan manipülatif pozisyon almak isteyenlere karşı mücadelemiz hiç durmadan devam edecek. Bu kapsamdaki gündemlerimizin başında, buna yönelik dengelenme sürecinin başında da her daim konuştuğumuz işsizlik konusu da geliyor. İşsizlikte en kötüyü geride bıraktık. Ocak ve Şubat, hem mevsimsellik kaynaklı, hem geçtiğimiz yıl sonu ve yıl başı itibarindeki süreçle birlikte en kötü dönem olarak geride kaldı" diye konuştu.
Bakan Albayrak, “Özellikle Mart ve Nisan ayılarına baktığınızda 500 binin üzerinde SGK girişi görüyoruz. Buna müteakip, Mayıs'tan sonra, Haziran, Temmuz aylarında turizm ve benzeri sektörlerimizin de etkisiyle bu rakamın 1 milyonun üzerine çıkacağını ve işsizlikte trendin aşağı yönlü bir şekilde 13-12-11, buraya doğru hızla gittiğini bugün de yarın da görmeye başladık. Türkiye 2002 yılında başladığı yürüyüşüne, taviz vermeden, durmadan, duraklamadan devam edecek" dedi.
MİLLİ MÜCADELENİN 100. YILI
Albayrak, "Geçtiğimiz pazar günü Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin 100. yıldönümünü kutladık. 19 Mayıs 1919'da milleti için her türlü fedakarlığa hazır, cesur ve başaracaklarına inanmış gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki inanmış bir kadro milli mücadelenin ilk adımını attı. Ve 4 yıl sonunda Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla bu mücadeleyi taçlandırdı. Aradan 100 yıl geçti. Dünya yine aynı. İstikrarsızlığın artığı, bölgesel çatışmaların, ticaret savaşlarının yaşandığı bir konjonktür içinde. Türkiye bu süreçten en az etkilenerek çıkması için ve atacağı adımlar ve uygulayacağı politikalarla hedeflerine varması için emin adımlarla yoluna devam edecek. Bugün 100 yıl önceki gibi aynı inanç, irade ve istikametle Türkiye'nin siyasi ve ekonomik bağımsızlığına gölge düşürmeyi amaçlayan her sürece bundan önce olduğu gibi çok güçlü bir dirençle karşılık vereceğiz. Türkiye'yi küçültmek isteyenler, ekonomik kriz çıksa da ülke, devlet, millet zora düşsün diye bekleyenleri üzemeye devam edeceğiz. Milleti, toplumu korkutmaya çalıştıkları bir çok alanda, bütün bunlar kursaklarında kalacak. Yurtdışı finansman konusunda da rahat pozisyonumuzu koruyoruz. Gerek finansman, gerek cari açık, gerekse istihdam ve yatırımlarda dengelenme süreci tüm saldırılara ve siyasi pozisyon almalara rağmen güçlü bir şekilde rayına oturuyor. Birinci çeyrekten itibaren, bir önceki çeyrek bazlı teknik resesyon süreci inşallah geride kalacak. İkinci yarıdan itibaren de büyüme tarafında daha da pozitif gelişmeleri göremeye başlayacağız" şeklinde konuştu. (DHA)