Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, dolardaki yükselişle ilgili gereken tedbirlerin alındığını belirterek, "Bu çünkü çok doğal değil suni, şişirilmiş bir artış." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Best FM'de katıldığı programda soruları yanıtladı, gündeme ilişkin, değerlendirmelerde bulundu.
"Seçimler ilk turda biter mi?" sorusuna Kalın, "Seçim ilk turda biter zaten şu an anketlerde bunu gösteriyor. Cumhurbaşkanımızın milletimizin gönlünde edindiği yer malum, tercih ortada." yanıtını verdi.
Mitinglere bu hafta sonu Erzurum'da güçlü ve görkemli bir mitingle başlayacaklarını belirten Kalın, demokrasinin iyiler ve erdemliler yarışı olduğunu, milletin teveccühünü kazananların demokrasi yarışında başarılı olacaklarını ifade etti.
Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başarılarının, milletle kurduğu bağın, bugüne kadar ülkeyi nereden nereye getirdiğinin ortada olduğunu ancak daha yapacak çok şey bulunduğunu bildirdi.
"Muhalif adayların tezleri Erdoğan karşıtlığı üzerinden ilerliyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimlerde açık ara önde bulunduğunu anlatan İbrahim Kalın, muhalif adayların tezlerinin Erdoğan karşıtlığı üzerinden ilerlediğini, bu anlamda bir kampanya yürüttüklerini vurguladı.
Erdoğan'ın sahaya inmesinin ardından anket sonuçlarında yükselme olacağını bildiren Kalın, ilerleyen günlerde bu durumun daha iyi ölçüleceğini kaydetti.
"Sayın Cumhurbaşkanı ilk turda kazandığı takdirde bir de ayrıca milletvekilliği seçimi var. AK Parti'nin Meclis'te yeterli çoğunluğu elde edemediği varsayımı üzerinden hareket edersek muhalefet blokunun daha fazla çoğunluğa sahip olması durumda bir sistem kilitlenmesi söz konusu olabilir mi?" sorusu üzerine ise Kalın, olmayan bir şey üzerinden spekülasyon yapıldığını, böyle bir algı oluşturulmaya çalışıldığını ancak bunun çok doğru olmadığını, sahadan gelen verilerin de bu iddiayı desteklemediğini belirtti.
"Dolardaki yükseliş doğal değil suni"
Ekonomik şartlar üzerinden gelen eleştirilere de yanıt veren İbrahim Kalın, ekonomik koşulları birçok durumun belirlediğini vurguladı.
Doların yükselişini de etkileyen birçok unsur bulunduğunu anlatan Kalın, "Bununla ilgili de gereken tedbirler hep alındı. Bundan sonrada alınacaktır. Bugün ve yarın itibarıyla da Merkez Bankası da dahil olmak üzere bütün ilgili ekonomik birimlerimiz gerekli adımları atacaktır ki ekonomide bir rahatlama olsun, dolarda bir rahatlama olsun. Bu çünkü çok doğal değil suni, şişirilmiş bir artış." değerlendirmesini yaptı.
Kalın, seçimin erkene alınması konusunda demokratik bir konsensüs sağlandığını, seçimin erkene alınmasının belirsizlikleri ortadan kaldırdığını, erken seçimin piyasalarda da olumlu bir hava yarattığını kaydetti.
Türk ekonomisinin bünyesinin sağlam olduğunu, ülkede yaşanan birçok sıkıntıya rağmen geçen yıl ekonomik büyüme oranının 7,4 olarak gerçekleştiğini belirten Kalın, "Türk ekonomisinin bünyesi sağlam, zayıf olsaydı 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra Türk ekonomisi çökerdi." diye konuştu.
Kalın, 25 Haziran sabahı Türkiye'nin yeni sisteme geçiş için hazır noktaya geleceğine, ekonomisiyle, siyasetiyle, güvenliğiyle, istihbaratıyla, istihdamıyla, eğitimiyle, sağlığıyla 2023 hedeflerine kenetlenmiş bir Türkiye olacağını vurguladı.
"Gençlerin eleştirel yaklaşımları bizi zinde tutuyor"
Gençlere de seslenen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Gençlerimiz, kaynaklarını internetle sınırlı tutmamalı. Elbette onların eleştirel yaklaşımları olmalı. Bu bizi, zinde tutar. Gençler yarınımızın teminatıdır sözünü ben, biraz eksik görüyorum. Onlar, bugünün de teminatı. Dolayısıyla muhatap almak çok önemli. Ancak gençlerimizin, kaynaklarını çeşitlendirmesi gerekir. Yalnızca internet kaynaklı olmamalı. Bizim çok yönlü büyük adamlarımız oldu. Her konuya vakıf. Yeniden bunu inşa etmeliyiz. Bizim gençlerimiz, Yunus Emre’yi de bilmeli, Gothe’yi de bilmeli. Necip Fazıl’ı okuyup, Nazım Hikmet’i okumamak eksik olur. Bunları tokuşturmak yerine, en verimli şekilde okuyup zenginleştirmek gerekir” dedi.
"Hiç kimsenin bir makam mevki beklentisi bulunmuyor"
Kalın, "Cumhur İttifakı'nın 25 Haziran'da muvaffak olduğunu düşünürsek kabine nasıl oluşacak? Diğer siyasi partiden isimler yer alacak mıdır?" sorusuna karşılık AK Parti'nin milletvekili listesinde BBP'den isimlerin yer aldığın, MHP'nin ayrı bir listesinin bulunduğunu hatırlattı.
"Seçimlerden sonra bu konuşulur, çıkacak tabloya göre. Cumhur İttifakı seçim sonrasına da farklı şekillerde yansıyabilir ama şu aşamada 'Şu kadar şunlara bakanlık verilir' gibi bir şey demek için çok erken." diyen Kalın, seçim sonrasında da yapılacakların şeffaf ve milletin onayıyla olacağını bildirdi.
Hiç kimsenin bir makam mevki beklentisinin bulunmadığını anlatan Kalın, "Zaten bunu Sayın Bahçeli de açıkça ifade etti. Onun üzerinden konuşuluyor 'Başkan Yardımcısı mı olacak bakan mı olacak' gibi. Bunlar değil. Burada memleketle ilgili çok daha önemli konular var. Öncelikli hedefimiz bu. O konuşulur, 25 Haziran, 26 Haziran günü Sayın Cumhurbaşkanımız kabineyi oluştururken çıkacak tabloya göre birtakım takdirlerde bulunur; o, o zamanın konusudur." diye konuştu.
"AK Parti'nin listesi açıklandığında Başbakan Binali Yıldırım, Berat Albayrak, Numan Kurtulmuş başta olmak üzere, birçok isim aday olarak gösterildi. 'Aday olarak gösterilenler acaba yeni kabinede yer almayacak mı?' gibi söylemler de ortaya çıktı. Bu da realiteden uzak diyorsunuz." şeklindeki sözler üzerine, "Tabii yani istifa ederler, gelirler kabineye geçerler, onların yerine de diğer arkadaşlar; ara seçim olur seçimlere gidebilirler. O kapı kapanmış değil." değerlendirmesini yaptı.
"Trump yönetiminin Ortadoğu siyaseti ahlaken iflas etmiştir"
ABD'nin büyükelçiliğinin Tel Aviv'den Kudüs'e taşımasını protesto eden Filistinlilere yönelik saldırılara değinilerek, yaşanan olaylara Arap dünyasından çok fazla tepki gösterilmemesinin nedenleri sorulan Kalın, "Kudüs meselesinde 70 yıllık bir büyük zulüm var, büyük haksızlık var. Aslında bunu bütün dünya görüyor. Bunun aşama aşama yeni boyutlarını görüyoruz. 14 Mayıs günü yaşanan hadiseler, 'Kanlı Pazartesi' olarak tarihe geçmiştir." yanıtını verdi.
ABD yönetiminin Büyükelçiğini Kudüs'e başkent olarak taşımasının tarihi bir hata olduğunu bildiren Kalın, "O gün itibarıyla Trump yönetiminin Filistin meselesiyle ilgili Orta Doğu siyaseti, siyaseten ve ahlaken iflas etmiştir. Artık iki devletli çözüm sürecinde ABD yönetiminin tarafsız bir arabulucu olması imkan dahilinde değildir. Filistinliler de zaten bunu açıkça ifade ediyorlar ve 'Artık biz Amerikalıları arabuculu olarak görmüyoruz, onlarla herhangi bir işimiz olmayacak' diyorlar." ifadelerini kullandı.
Trump yönetiminin, aylardır yeni bir Ortadoğu Barış Planı üzerinde çalıştığını söylediğini aktaran Kalın, sorulduğunda ise bununla ilgili hiç kimseyle hiçbir bilgi paylaşımı yapmadıklarını belirtti.
Kalın, "Çünkü gördüğümüz kadarıyla ortada öyle bir plan yok. Ne çıkacak bilmiyoruz. Bugünlerde yine konuşuluyor, yeni bir plan açıklanacak diye. Fakat ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması ve Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak ilan edilmesi eğer bu planın bir parçasıysa bu zaten ölü doğmuş demektir, siyaseten bu artık zaten bitmiş demektir." değerlendirmesini yaptı.
Olayların yaşandığı gün, bir yandan ABD elçiliğindeki kutlamaların bir yanda ise Gazze sınırında insanların katledilme görüntülerinin ekranlara yansıdığını kaydeden Kalın, "Bu bir utanç tablosudur. Bu İsrail'in tarihine yazılmış utanç tablosudur, Amerikan yönetiminin tarihine yazılmış bir utanç karesidir. Ahlaken iflas da bu. Artık bunun bir inandırıcılığı kalmamıştır." diye konuştu.
İsrail'in ve ABD yönetimindeki ve diğer ülkelerdeki çevrelerin "Müslümanlar, Araplar 3 gün bağırırlar, çağırırlar, bundan sonra bu iş soğur, biz yine bildiğimiz şekilde devam ederiz." beklentisinde olduklarını ifade eden Kalın, "Bunun böyle olmayacağını göstermek zorundayız tüm dünyaya. Kudüs'ü biz nasıl yok sayabiliriz, nasıl oranın çiğnenmesine izin verebiliriz?" dedi.
"Erdoğan şu anda fiilen Kudüs'ün en büyük hizmetkarıdır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanlığının üçüncü yılına girdiğini, bu sürede yapılan Kudüs'le ilgili olağanüstü zirvelerin olduğunu aktaran Kalın, "Yani aslında Tayyip Erdoğan şu anda fiilen Kudüs'ün en büyük hizmetkarıdır, onun için hakikaten yüreği çarpan, gece gündüz çalışan bir liderdir." ifadesini kullandı.
Kudüs'ün dini ve tarihi statüsünün korunmasının önemine işaret eden Kalın, "Biz buralarda ufacık bir taviz verirsek ufacık bir tereddüt gösterirsek, inanın 20 yıl sonra 30 yıl sonra Kudüs diye, Mescid-i Aksa diye bir şey kalmaz, bu kadar önemli bu." diye konuştu.
İbrahim Kalın, Filistin'e Filistinlileri korumak için Barış Gücü gönderilmesi formülünün son derece önemli olduğunu belirterek, "Filistinliler açısından baktığınızda onların hiçbir şeyi yok ki. Ordusu yok, polisi yok, silahı yok, askeri yok, karşısında ise Orta Doğu'nun en acımasız ordusu var, ABD silahları ile donatılmış elinde nükleer silah da olan, atom bombası da olan bir İsrail ordusu var. 1947'den beri on binlerce Filistinli öldürüldü, son bir ay içerisinde yüzlerce Filistinli öldürüldü, binlercesi yaralandı, binlercesi hapishanede. Dünyanın başka bir yerinde böyle bir trajedi yaşansaydı oraya Barış Gücü çoktan gönderilmiş olurdu. Ama maalesef kurbanlar Filistinli, failler İsrailli olduğu zaman dünya başka türlü çalışıyor." değerlendirmesini yaptı.
"Gündemimizde bedelli askerlik yok"
Kalın, bedelli askerlikle ilgili bir soru üzerine, "Şu anda gündemimizde böyle bir şey yok. Terörle mücadele devam ederken, Afrin operasyonu belli aşamaları tamamlanmış olmakla beraber devam ederken, sınır güvenliği ve diğer konular devam ederken tabii şu anda gündemimizde böyle bir şey yok." yanıtını verdi.
"Seçim sonrası ne olur?" sorusu üzerine Kalın, "Bir daha değerlendirilir, şartlara bakılır." yanıtını verdi.