Erzurum'da ele geçirilmişti... Uyuşturucu baronundan şoke eden hamle

Erzurum'da ele geçirilmişti... Uyuşturucu baronundan şoke eden hamle

Erzurum'da, 100 milyon TL değerindeki 1 ton 535 kilo eroinin ele geçirildiği operasyonla çökertilen suç örgütünün yöneticilerinden 'Lord' ve 'Mahalle' kod adlı Saruhan Özçelik de itirafçı oldu. Emniyet sorgusunun ardından cumhuriyet savcısına ifade vermek için gelen Özçelik, kendisi için İstanbul'dan 2 avukatın geldiğini görünce ifade değiştirdi. Yapılan araştırmada, avukatların, Özçelik'in yanına gelmeden önce Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü nezarethanesinde bulunan uyuşturucu baronu Mehmet Zeki Fidan ile görüştükleri belirlendi.

 

Erzurum'un Aziziye ilçesinde, 25 Ocak'ta, florit madeni yüklü TIR'ın dorsesinde 17 çuval içinde, 25 bin 834 taş parçası şekli verilmiş, 1 ton 535 kilo eroin ele geçirildi. Türkiye'de tek seferde ele geçirilen en yüksek miktar olan, 100 milyon TL değerindeki uyuşturucuyla bağlantılı 8 şüpheli, İstanbul'da yapılan büyük operasyonla yakalandı. Erzurum'a getirilen şüpheliler, sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Aralarında 'Dutifoalbar' ve 'Dayı' kod adlı Mehmet Zeki Fidan'ın da bulunduğu 7 kişi mahkemece tutuklanarak, cezaevine konuldu. 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada 7'si tutuklu 8 sanığın 'uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme', 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma' suçlarından toplam 1314 yıl hapisleri istendi.  Erzurum'un Aziziye ilçesinde, 25 Ocak'ta, florit madeni yüklü TIR'ın dorsesinde 17 çuval içinde, 25 bin 834 taş parçası şekli verilmiş, 1 ton 535 kilo eroin ele geçirildi. Türkiye'de tek seferde ele geçirilen en yüksek miktar olan, 100 milyon TL değerindeki uyuşturucuyla bağlantılı 8 şüpheli, İstanbul'da yapılan büyük operasyonla yakalandı. Erzurum'a getirilen şüpheliler, sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Aralarında 'Dutifoalbar' ve 'Dayı' kod adlı Mehmet Zeki Fidan'ın da bulunduğu 7 kişi mahkemece tutuklanarak, cezaevine konuldu. 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada 7'si tutuklu 8 sanığın 'uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme', 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma' suçlarından toplam 1314 yıl hapisleri istendi.  


'UYUŞTURUCUNUN ASIL SAHİBİ BU ŞAHIS'


Örgüt üyeleri ve diğer yöneticiler ile baron arasındaki irtibatı kuran ve örgüt mensuplarına para dağıtımını yapan Saruhan Özçelik, itirafçı oldu. Emniyet sorgusunda örgüt ile ilgili tüm bildiklerini anlatan Özçelik, daha sonra cumhuriyet savcılığına getirildi. Burada savcıya verdiği ifade sırasında İstanbul'dan gelen 2 avukat, Özçelik'in ifadesine girmek istedi. Avukatların ifadesine girmesinden sonra Özçelik, çelişkili beyanlarda bulunup, emniyette anlattıklarını değiştirmeye başladı. Savcılıkta 2 avukat eşliğinde alınan ifade sonrası Özçelik, polise yeniden dinlenme talebinde bulundu. Cumhuriyet savcısı tarafından aynı gün ikinci kez dinlenen ve 166,5 yıl hapsi istenen Özçelik, şunları söyledi:


"Ben savcılığınızda vermiş olduğum önceki ifademin dikkate alınmaması ve emniyet ifademin dikkate alınmasını talep ediyorum. Savcılığınıza vermiş olduğum ifade esnasında bana geldiğini söyleyen avukatların ifadeye girmeye çalışması sebebiyle kendimi bu avukatları gönderen şahısların baskısı altında hissettim. Avukatları kimin gönderdiğini bilmiyorum fakat bana baskı yapmak maksadıyla gönderildikleri kanaatindeyim. Bu nedenle emniyette vermiş olduğum ifadem daha doğrudur. Bunun yanı sıra bazı başka bilgiler de vermek istiyorum. Mehmet Zeki ile Hacı Karahan'ı ilk kez bir araya getirdiğimde kendi aralarında konuşup anlaştıkları, şirketin kurulumunda Zeki, Hacı'ya birtakım yurt dışından ithal malzeme getirteceğini, bu malzemenin içinde başka şeyler de olacağını bazen su bazen oto şampuanı bazen başka bir şey konulabileceğini söyledi. Ancak Hacı'nın buna karışmamasını sadece gelen asıl malzemenin satmasını söyleyip, bunun karşılığında aylık 10 bin TL para ve kendi sattığı yurt dışından ithal edilen gerçek ürünlerin karını almayı teklif etti ve Hacı da bunu kabul etti. İlk olarak işe bildiğim kadarıyla yurt dışında şampuan içine karıştırılan ve anladığım kadarıyla uyuşturucu maddenin üretiminde ham madde olarak kullanılan bir maddeyi ithal ederek başlayacaklardı. Ancak sonra Zeki bu maden işini bulunca maden içine karıştırılmış şekildeki malzemeler getirilmeye başlanıldı. Hacı Bıra isimli şahsın isimlerini bilmediğim 2 yeğeni İran'a gitmekte ve burada madenin içine karıştırılmak üzere yakalanan uyuşturucu maddeyi hazırlamakta ve bunları İran'da 'Rüzgar' kod adlı Ali Yıldırım'a teslim edip, İstanbul'a dönmekteydiler. Ali, bu malların Doğubayazıt'taki gümrüklemeye kadar getirilmesinden sorumluydu. Burada malları 'Ateş' kod isimli Mahmut Mısır, teslim almakta ve İstanbul'a göndermektedir. Ali, 2 hafta önce benim ofisime geldi. Bunun nedeni Mehmet Zeki'nin İstanbul'daki döviz bürosunda bulunan parasından Ali'ye 20 bin dolar parayı teslim etmemi istemesidir. İstanbul'a getirilen mallar Hacı'nın deposunda ayrılıp, bir kısmı çuvallar içinde Esenyurt'a gönderilmekte. Esenyurt'a gönderilen çuvallar ayıklandıktan sonra Hacı'nın deposuna geri gelir ve diğer kısmı ise Hacı'nın deposunda ayıklanıp hazırlanan arabalar ile Mehmet Zeki'nin söylediği adamlara teslim edilmektedir. Bu sistem içinde anladığım kadarıyla Mehmet Zeki ile Hacı Bıra eşit konumlardadır. Ancak Mehmet Zeki'nin ağabeyi olan Rahmi Can Fidan uyuşturucunun yurt dışına gönderilmesi ayağını yönetmektedir. Yani bir anlamda uyuşturucunun asıl sahibi bu şahıstır."


'AVUKATLAR, MEHMET ZEKİ FİDAN İLE AYNI GÜN GÖRÜŞTÜ'


Hazırlanan iddianamede, 'silahlı suç örgütünün baskı, şiddet ve tehdit yöntemleri' başlığı altında yer verilen değerlendirmede Saruhan Özçelik için gönderilen avukatların, Mehmet Zeki Fidan ile nezarette görüşen avukatlar olduğuna vurgu yapıldı. Değerlendirmede, şöyle denildi:


"Örgüt yöneticisi Saruhan Özçelik emniyet ifadesinde, 'Bana isnat edilen uyuşturucu madde konulu oluşturulan suç örgütüne ben bilerek ve isteyerek katılmadım. Her ne kadar da arkadaşım olsa Mehmet Zeki Fidan'ın silahlı adamları var. Korku ve baskı sebebiyle örgüt liderinin verdiği uyuşturucu konulu tüm talimatları yerine getiriyordum' şeklindeki beyanda bulunduğu, ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesi sırasında İstanbul Barosuna kayıtlı avukatların şüphelinin alınan ifadesi esnasında, ifadeye dahil olmak istediklerini söyledikleri, ancak Saruhan Özçelik'in İstanbul'dan gelen avukatları kabul etmediğinin anlaşıldığı, ifadenin başlangıcından bahse konu avukatların geliş anına kadar samimi bir şekilde ve emniyette alınan ifadesi doğrultusunda kendisinin de yöneticisi konumunda bulunduğu örgüt hakkında vermiş olduğu ifadelerini değiştirmeye başladığı, beyanlarını kabul etmediği ve çelişkili ifadeler verdiği, Saruhan Özçelik'in ifadesinin bitiminde İstanbul'dan gelen avukatların gittiğini öğrenmesi üzerine tekrar samimi bir şekilde ifade vermek istediğini beyan etmesi üzerine savcılığımızca ek ifadesinin alındığı, bahse konu avukatların Erzurum Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü nezarethanesinde bulunan örgüt lideri konumundaki Mehmet Zeki Fidan ile aynı gün görüştükleri tanzim edilen tutanaktan anlaşılmıştır."(DHA)

İlginizi Çekebilir