Dink cinayeti davasında karar günü

Dink cinayeti davasında karar günü

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 6'sı tutuklu 76 sanığın yargılandığı davada, bugün karar çıkması bekleniyor.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma salonunda, tutuksuz yargılanan dönemin Trabzon Jandarma Komutanı Ali Öz, eski emniyet müdürleri Reşat Altay, Celalettin Cerrah'in aralarında bulunduğu çok sayıda sanık katıldı. Tutuklu sanıklar ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile duruşmaya katıldı. Duruşmada sanıkların son sözleri alınarak kararın açıklanması bekleniyor. 


MÜTALAADA 11 SANIĞA BERAAT, 51 SANIĞA CEZA İSTENMİŞTİ

Duruşma savcısı 14 Aralık 2020 tarihinde verdiği 68 sayfalık mütalaasında, toplam 11 sanığın beraatini, bir sanığın dava dosyanın düşmesini talep etmişti. Mütalaada, aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan'ın da bulunduğu 13 firari sanığın dosyasının ayrılmasını ve 51 sanığın ise değişik oranlarda cezalandırılmasını talep edilmişti.


CEZA İSTEMLERİ

Mütalaada, tutuklu sanık dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Sanık Ali Fuat Yılmazer'in FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün amaçları doğrultusunda önceden öldürüleceğini bildiği Hrant Dink'in hayatını korumak için görevini yerine getirmediği belirtilerek "Tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak", "FETÖ terör örgütü yöneticiliği", "Görevi kötüye kullanmak" ve "Resmi belgede sahtecilik" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve toplam 18 yıl 3 aydan 31 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. Tutuklu sanık dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in "Tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak", "FETÖ terör örgütü yöneticiliği", "Resmi belgede sahtecilik", "Resmi belgenin yok edilmesi ve gizlenmesi" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 21 yıl 6 aydan 40 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Eski yüzbaşı tutuklu sanık Muharrem Demirkale ve MİT tırlarının durdurulması davasında hapis cezasına çarptırılan eski Adana Jandarma Bölge Komutanı sanık Hamza Celepoğlu hakkında ise "Anayasayı ihlal" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet , "Kasten öldürme" suçundan da ayrı ayrı müebbet ve "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti. Dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz hakkında da "Anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "Kasten öldürme" suçundan müebbet, "Resmi belgede sahtecilik", "Görevi kötüye kullanmak", "Örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım" suçlarından da 5 yıl 10 aydan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. Mütalaada, tutuklu sanık Ercan Gün hakkında "Anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti. Cinayetten önce dönemin Trabzon İstihbarat Daire Başkanı olan Eskişehir İl Emniyet Müdürü Engin Dinç, İstanbul eski İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hakkında "Görevi kötüye kullanmak" suçundan 3 aydan 1 yıla kadar hapis istenmişti. Dönemin Trabzon Emniyet Müdürü sanık Reşat Altay'ın "Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapsi, "Resmi belgeyi bozmak, yok etmek, gizlemek" suçundan 3 yıldan 7 yıl 6 aya kadar, "Görevi kötüye kullanma" suçundan da 6 aydan 2 yıla olmak üzere toplam 23 yıl aydan 35 yıl 6 aya kadar hapsi istenerek Altay'ın hükümle birlikte tutuklanması da talep edilmişti. Dönemin İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un "görevi kötüye kullanma" suçundan 3 aydan 1 yıla kadar hapsi istenmişti.


HRANT'IN ARKADAŞLARI DURUŞMA ÖNCESİNDE AÇIKLAMA YAPTI

Hrant Dink cinayetinde dava öncesinde Hrant'ın Arkadaşları İnsiyatifi İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı yapan insiyatif üyelerinden Bülent Aydın, "Hukuk mücadeleleri sonucu kamuoyunun bu cinayetin aydınlanması yönündeki talebinin baskısıyla süreç içerisinde gelişti ve bugünlere gelindi. Evet önemli bir davadır. Türkiye tarihinde ilk defa bir siyasi cinayet davasında bu kadar resmi kişi yargılandı. En son mütalaada da bunların önemli bir kısmı hakkında önemli cezalar istendi. Belki bu cinayet  tam olarak aydınlatılabilseydi bu ülkede daha öncede yaşanmış başka siyasi cinayetlerde de benzer süreçlerde işleyen mekanizma ortaya çıkmış olabilirdi. Bugün bu noktada değiliz dolayısıyla bir kez daha biz bitti demeden bu dava bitmez diyerek karar duruşmasına giriyoruz" şeklinde sonlandırdı.

İlginizi Çekebilir