HDP İzmir İl Başkanlığı binasının önüne gelen 2 anne, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını belirttikleri oğulları için 'HDP dağa kaçırdığın evladımı geri ver' yazılı dövizle 'evlat nöbetine' başladı.
Çocuklarının HDP aracılığıyla terör örgütü PKK/YPG'ye götürüldüğünü savunan ailelerin Diyarbakır'da başlattığı ve daha sonra yurdun çeşitli illerine yayılan evlat nöbetine, İzmir'de de 2 aile katıldı. Çankaya Semti'ndeki HDP İl Örgütü binasının önüne gelen Sultan Çakır (48), oğlu Ruhat Çakır (24), Muhbet Alemdar (48) da oğlu Emrah Alemdar (25) için nöbet çadırı kurup, 'HDP dağa kaçırdığın evladımı geri ver' yazılı dövizle beklemeye başladı.
'OĞLUMU BANA GÖSTERMEDİLER'
Emrah Alemdar'ın annesi Muhbet Alemdar, oğlunun 7 sene önce kaybolduğunu belirterek, "Ben 7 senedir oğlumun arkasında geziyorum. Benim torunum da gitmişti ama onu geri gönderdiler. Oğlum Erzurum'da, Karayazı'ya bağlı Akarsu köyünde çobanlık yapıyordu, oradan dağa gitmiş. Ben oğlumun dağda olduğunu kesin biliyorum. Oğlum bana telefon açtı. 'Beni Kobani'ye getirdiler, istersen gel beni gör' dedi. Ben de gittim. Ancak oğlumu bana göstermediler, izin vermediler, ben de geri dönmek zorunda kaldım. Patlama sırasında ben Suruç'taydım. Bunların sebebi kim? Demirtaş. Demirtaş olmasa böyle olmazdı. Mobilya aldı, onun borcunu ödemek için çobanlık yapıyordu. Akşam bana telefon açıp, 'Ben korkuyorum' dedi. Neden korktuğunu sorduğumda bir şey söylemedi. Ben yanına geleyim dedim, istemedi. En son 7 sene önce Erzurum'da çobanlık yaparken gördüm, bir daha da göremedim" dedi.
Ruhat Çakır'ın annesi Sultan Çakır ise, oğlunun sağlık lisesinde okuduğunu ve Batman'a üniversite okumak için gitmeyi planladığını belirterek, "Gidemedi. Burada çalışıyordu. Ne olduysa oldu, arkadaşlarıyla bir ara tutuklandı. Geldiler ve evden aldılar. 2-3 yıl içeride kaldı. Sonra mahkemeden serbest kaldı. 2017 yılında, bir süre evde kaldıktan sonra bir sabah, 'Ben işe gidiyorum' dedi ve bir daha da görmedik. Evden çıktıktan sonra bir daha da haber alamadım. Babası ve amcası araştırdılar, 'buralarda değil' dediler. Türkiye'de olsaydı haberimiz olurdu. Dağda olduğundan emin değilim, nerede olduğunu bilmiyorum. Sağ olsun, sesimizi duysun gelsin. Korkmasın, yeter ki sesimi duysun geri dönsün. Allah'tan tek isteğim bu" dedi.