Yeni eğitim ve öğretim döneminin başlamasına kısa bir zaman kala, Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Başakşehir'de bulunan bir kırtasiyede denetim gerçekleştirdi.
Ticaret Bakanlığı, 2019-2020 eğitim ve öğretim yılının başlamasına az bir zaman kala kırtasiye ürünleri ve okul kıyafetleri alışverişlerinin yoğun olarak yapıldığı Ağustos ve Eylül aylarında söz konusu ürünlere yönelik piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerini artırdı.
GÜVENSİZLİK ORANI YÜZDE 54'TEN YÜZDE 3'E DÜŞTÜ
Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması, Piyasa Gözetimi ve Denetimi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Meral Karaaslan, Bakanlık olarak okul sezonunun başlaması nedeniyle denetimlere ağırlık verildiğini söyleyerek, "2011 Yılında Ticaret Bakanlığı kırtasiye ile ilgili ilk mevzuatı çıkartıp, uygulamasına başladı. Denetimlere başladığımızda piyasa gerçekten çok kötüydü. Yüzde 54'lere varan bir güvensizlik oranı vardı. Ama yıllar içerisinde hem denetimlerin tavizsiz devamı hem de bu sektörün sahip çıkmasıyla oranlar yıldan yıla büyük bir düşüş gösterdi. İkinci yıl örneğin yüzde 24'e düştü. Yüzde 18, yüzde 11, daha sonra 2017'de biz yüzde 1,5'ları gördük. Geçtiğimiz yıl sadece yeni kriterler getirdik biz. Yeni kimyasal maddeler ekledik. Oyuncak yönetmeliğini Avrupa Birliği(AB) ile tam uyumlu hale getirdik. O uyum sürecinde yüzde 3 oldu. Geçtiğimiz yılın son rakamları yüzde 3" şeklinde konuştu.
"EKİPLERİMİZ 30 İLDE SIKI DENETİM YAPIYOR"
Ağustos ayı itibariyle çok sıkı bir denetime başladıklarını dile getiren Karaaslan, "Öncelikle ithalatta daha yurda girmeden bu ürünlerle ilgili test raporları istiyoruz. Gerek görürsek numuneler alıyoruz ve yurda girişine izin vermiyoruz. 30 ilde şu anda eş zamanlı olarak ve hiç ara vermeden sadece kırtasiye değil okul kıyafeti, ayakkabılar, çocukların okulda kullandığı her türlü şeyi kontrol edeceğiz. Ben 1 haftadır İstanbul'dayım. Neden İstanbul'a ağırlık veriyoruz, çünkü ithalatçıların çok büyük bir bölümü burada. Bunun dışında şu an Urfa'da var. Urfa da bizim için ithalatçının yoğun olduğu bir bölge. Van'da var, Mersin'de var denetim ekiplerimiz. 30 ilde çok sıkı bir şekilde denetimler devam ediyor. Ama diğer iller için de bizim tüketicilerimiz herhangi bir şekilde endişeye düştükleri zaman, derhal ALO 175 hattımızı, bakanlığımızı, il müdürlüklerimizi aradıklarında aynı gün bunları laboratuvarlara gönderecekler ve 3 gün içerisinde sonuç alarak hemen 4. gün bu ürünle ilgili işlemlere başlamış olacağız" İfadelerini kullandı.
VELİLERE UYARI
Denetimlerde öncelikle etiket ve ambalajlara baktıklarını vurgulayan Karaaslan, "Tüketicilere diyoruz ki, 'Etiketlere dikkat edin, Etiket okuyun' Kimyasal ile ilgili bir şey söyleyemiyoruz çünkü kimyasalı dokunarak, koklayarak anlama şansımız maalesef ki yok. O yüzden biz özellikle oyuncak kapsamına giren ürünlerimiz var; pastel boya göstereyim, burada "CE" işaretinin bulunmasını istiyoruz. Bu işaret ürünün güvenli olduğunu, uygulanan standartların mevzuatın tamamını yerine getirdiğini gösteren bir işaretleme. Bu ürünlerde 3 yaş uyarısının da olması gerekiyor. 3 yaş altında kullanılmamasını gösteren ibare. Ve yine üreticinin iletişim bilgisi, adres, unvan ve telefon numaralarının ürünün üzerinde bulunması gerekiyor" dedi.
SOLVENT İÇEREN ÜRÜNLERE DİKKAT!
Çocukların sağlığını tehdit edecek maddeler içeren kırtasiye ürünlerinden kaçınılması gerektiğini vurgulayan Karaaslan, "Boya ve yapıştırıcılarda yine CE damgasının olmasını istiyoruz. Ve solvent içermeyen ürünleri tercih etmelerini istiyoruz. Çünkü içermesi halinde çocuğun ciğerlerine rahatsızlık verecek, astım ve bronşite neden olabilecektir " şeklinde konuştu.
"ÖZELLİKLE BESLENME ÇANTALARI RİSKLİ"
Okul alışverişinin demirbaşı diyebileceğimiz çantalarla ilgili olarak Meral Karaaslan, "Çantalarla ilgili olarak, çantalar oyuncak kapsamında değildir. CE işareti hiçbir şekilde olmaz ama çantalarımızda da mutlaka üzerinde üretici bilgisinin bulunmasını öneriyoruz. Bunun dışında da boya çıkarıyor mu? Dokundunuz, elinize bir boya geliyor. Bu belli ki bir kanserojen madde içeriyor. Bu tür şeylere dikkat edebilirler. Özellikle beslenme çantaları bizim için çok riskli bir grup. Anneler çok dikkatle çocukları için evde sağlıklı yiyecek hazırlıyor ama bunu kötü bir çantaya koyduğu zaman oradan kanserojen madde geçişi olacaktır. Ağır plastik kokuyorsa, boyası geçiyorsa bu tür çantaları da almamalarını öneriyoruz." ifadelerini kullandı.
"GÜVENLİ ÜRÜN PAHALI ÜRÜN DEĞİLDİR"
Ürün fiyatlarıyla ilgili olarak ise Karaaslan, "Önceliğimiz ürün güvenliği denetimi ama fiyatlar konusunda da ürünlerin üzerinde fiyat etiketi olmasına, doğru olup olmamasına mutlaka dikkat ediyor denetmen arkadaşlarımız. Yalnız şunu çok net olarak söyleyebilirim. Güvenli ürün, pahalı ürün değildir illa. Makul fiyata da bütün testlerden geçmiş çok güzel ürünlerimiz var" dedi.(DHA)