Sümela Manastırı’nda 5 yıl süren restorasyon sırasında saklı mekanlar, gün yüzüne çıkarıldı. Şapeller, keşiş ve öğrenci odaları, çan kulesi, çilehane, misafirhaneler ve mahzenler manastır tarihinde ilk kez ziyarete açılmış oldu. Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz, “Bugüne kadar görülebilenlerin dışında Sümela’da ciddi sürprizler var” dedi.
Sümela Manastırı'nda, Şubat 2016'da restorasyon, çevre düzenlemesi, kayalıkların jeolojik ve jeoteknik bakımdan araştırılması ve güçlendirilmesi çalışması başlatıldı. Kaya düşme riskine karşı kapatılan manastırda endüstriyel dağcılar, taş düşmelerine karşı yamaçları çelik ağlarla örüp, güçlendirdi. Restorasyon ekibi de iç alanlarda çalışma yaptı. Çelik ağların yamaca serildiği ‘bohçalama’ sistemiyle korunan manastır, tamamlanan restorasyon çalışmalarının ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımı ile perşembe günü ziyarete açıldı.
YENİ ALANLAR GÜN YÜZÜNE ÇIKARILDI
Manastırdaki restorasyon sırasında saklı mekanlar da gün yüzüne çıkarıldı. Ana Kaya Kilisesi’nin sağında yer alan 10 şapel, çan kulesi, misafirhane, keşiş ve öğrenci odaları, mahzen ve benzeri yapılar manastır tarihinde ilk kez ziyarete açılmış oldu. Restorasyon sırasında keşfedilen gizli bir şapele ise ulaşma çalışmaları sürüyor. Patika yolla ulaşılacak şapel, restorasyonun ardından ziyarete açılacak. Demirören Haber Ajansı (DHA) manastırda ortaya çıkarılan yeni alanları görüntüledi.
DOÇ. DR. ERÜZ: MANASTIRDA SÜRPRİZLER VAR
Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz, manastırda bugüne kadar görülebilen alanların dışında ciddi sürprizler olduğunu belirterek, “Önceki yıllarda sadece ana mağara kilisesi geziliyordu. Şu anda en az 5 tane küçük, bazıları inziva amaçlı, bireysel ibadete göre dizayn edilmiş şapelin restorasyonu tamamlandı ve gerekli güvenlik düzenlemesiyle birlikte ziyarete açıldı. Manastır ana bloğunun dışında, üst kota doğru bir tane daha şapel vardı. Biliniyordu ama açık değildi, tehlikeli bir yerde olduğu için ulaşması zordu. Şu anda onun ulaşım yolunun da restorasyon çalışmaları yapılıyor. İlk defa bulunduğu söylenen o şapel de yakın zamanda ziyarete açılacak. Manastıra girdiğinizde artık tek bir kilise fotoğrafından daha geniş bir ruh hali göreceksiniz” dedi.
‘YENİ ŞAPELLER MERAK UYANDIRACAK’
TÜRSAB Doğu Karadeniz Bölge Başkanlığı Yönetim Kurulu üyesi Nihat Yılmaz da bu yıl çok büyük yerli ve yabancı turist beklediklerini belirterek "Yeni şapeller ve ibadet yerleri daha çok ilgi ve merak uyandıracak. Turistlerin buralarda daha fazla vakit geçirmelerini sağlayacak. Çok iyi olduğunu düşünüyoruz. Çok iyi ve ince bir işçilik kullanılmış. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Doğallıklarını hemen hemen hiç bozmadılar” diye konuştu.
SÜMELA MANASTIRI
Maçka'da Karadağ'ın Altındere Vadisi'ne bakan eteğinde, yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda kayaların oyulmasıyla yapılan Sümela Manastırı, halk arasında 'Meryem Ana' adıyla da biliniyor. Hakkında çeşitli rivayetler de bulunan ve kuruluşu bilimsel verilere göre 13'üncü yüzyıla uzanan tarihi manastırda, hizmet birimleri, misafirhane, mutfak ve ayazmanın dışında toplam 72 oda bulunuyor. 88 yıl aranın ardından, manastırda 2010 yılında binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen ayini, Fener Rum Patriği Bartholomeos yönetmişti.
