İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU), geçen yıl silahlı saldırıyla öldürülen A.R.'nin (39) 6 bin 930 TL'lik su borcunu, 3.5 yaşındaki kızı D.R.'den istedi. Küçük kız adına icra takibi başlatan İZSU gelen tepkiler üzerine 'yaşı gözden kaçırılmıştır' açıklaması yaptı. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız da "Bir tiyatro oyunu olacak kadar trajikomik bir durumla karşı karşıyayız" dedi.
Kuaför A.R., geçtiğimiz yıl dükkanında uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. A.R.'nin vefatının ardından, ayrıldığı eşi ortak kızları D.R. için reddi miras davası açtı. Dava da küçük kız için reddi miras kararı verdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) ise, ölen A.R.'nin 6 bin 930 TL'lik su borcu için başlattığı icra takibini, 3.5 yaşındaki kızı D.R.'ye gönderdi. İcra takibi teblgatında 4 bin 955 TL olan borcun faiz ile 6 bin 930 TL'ye yükseldiği bilgisi yer aldı.
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Avukat Özgür Hızal, sosyal medyada yaptığı paylaşımında, "İZSU Genel Müdürlüğü tarafından 2017 doğumlu yavrumuza babasının borcundan ötürü bir icra takibi açılmış olduğunu öğrenmiş olduk. Bu yaştaki bir çocuğa icra takibi başlatabilecek kadar bu meseleyi bu noktaya getirmeleri gerçekten çok acı bir hadisedir" dedi.
ANNESİ 'KREŞTE' DEMİŞ
Konuya ilgili DHA'ya açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız ise şunları söyledi:
"Vatandaşımız çözüm bulamayınca meseleyi AK Parti'ye taşımış ve AK Parti Grup Başkanvekili Avukat Özgür Hızal'a konuyu iletmiş. Özgür bey de hukukçu kimliğiyle mevcut belgeyi incelediğinde bunun olmaması gereken bir durum olduğunu tespit edip, sosyal medya hesabından paylaştı. Bizler aileyle de temas ettik. Aslında bu olay kendi içinde sonuçlanabilir bir durumdu. İlk başta biz, 'Bir teknik hata mı?' diyerek, konuya yaklaştık. Daha sonra bunun yönetimsel bir sürecin negatif sonucu olduğunu gördük. 3.5 yaşındaki çocuğa icra takibi geldikten sonra belediye yetkilileri 'D.R.'ye nasıl ulaşırız' diye sormuş. Annesi de 'Kreşte' cevabını vermiş. 'Telefonu yok mu?' diye sormuşlar. Aile de 'Reşit değil, siz kime evrak yolladığınızın farkında mısınız?' demiş. Bu çocuk daha dört yaşında bile değil. Bunun üzerine annesi yetkilileri aramış. Vefat eden kişinin eski eşi olduğunu, doğal olarak kendisiyle bir bağı olmadığını aynı zamanda kızının da reddi miras davasının sonuçlandığını söylemiş. Bu işlemin iptal olması gerektiğini belirtmesine rağmen yanlışlık düzeltilmemiş."
'TİYATRO OYUNU OLACAK KADAR TRAJİKOMİK'
Daha sonrasında İZSU yetkililerinin bu işlemin hata olduğunu kabul ettiklerini ifade eden Yıldız, "Bu sefer icra takibinin çocuğa değil anneye gönderilmesi gerektiğini söylemişler. Aile kendi derdini tekrar anlatmış; 'Bu işlemi bana da yapamazsınız çünkü biz boşandık' demiş. Bir çözüme ulaşamayınca çözüm merkezi olarak AK Parti Grubu'nu görmüş. Biz de bunu kamuyla paylaştık ve konunun üzerine gittik. Burada bir sosyal belediyecilik anlayışı yok. İnsanlar size durumlarını anlatıyor, duyarsız davranıp daha fazla konunun üzerine gidiyorsunuz. Kamuoyu baskısı oluşunca, 'Pardon' diyorsunuz. Trajikomik bir durum bu. Bir tiyatro oyunu olacak kadar trajikomik bir durumla karşı karşıyayız ama bu kenti böyle yönetemezsiniz" diye konuştu.
İZSU'DAN AÇIKLAMA
İZSU Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada ise "3.5 yaşındaki bir çocuğa icra takibi başlatıldığı yönündeki haberler henüz kamuoyuna yansımadan ailenin müracaatı üzerine söz konusu işlemle ilgili gerekli inceleme yapılmış, sehven yapıldığı tespit edilen işlem kurumumuz tarafından derhal düzeltilmiştir. Konunun muhatabı olan aileye yetkililerimiz tarafından ulaşılmış, yapılan yanlışlık nedeniyle özür dilenmiştir. Abonenin ödenmeyen borçlarıyla ilgili takip süreci yürütülürken, dijital kayıtlar üzerinden babanın mirasçısı olarak görünen kişi hakkında işlem başlatılmış, yaşı ve özel durumu ise gözden kaçırılmıştır. Ailenin başvurusu üzerine işlemin düzeltilmesinin ardından süregelen bir mağduriyet söz konusu değildir" ifadelerine yer verildi.