Çocuk Hematolijisi ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat bu nedenle ebeveynlerin lenfoma kanserinin erken dönem belirtileri olan ele gelen lenf nodu büyümesi, iştahsızlık, gece terlemesi, ateş ve halsizlik gibi sorunlardan biri bile oluştuğunda zaman kaybetmeden bir hekime başvurmalarının yaşamsal önem taşıdığına dikkat çekiyor.
Belirtiler farklılık gösterebiliyor
Lenfoma, insan vücudunun bağışıklık sistemi için çalışan ve bizi enfeksiyonlara karşı koruyan lenfosit hücrelerinde oluşan bir kanser türü. Kanser ya normal hücrelerin hızla çoğalmaları veya normal lenfositlere göre daha uzun süre yaşamalarıyla meydana geliyor. Bu hücreler, vücudumuzda lenf düğümlerinde, dalakta, kemik iliğinde ve vücudun diğer organlarında bulunuyor. Lenfoma; Hodgkin ve Hodgkin dışı olarak 2 gruba ayrılıyor. Bu iki hastalık farklı hücre tiplerinden köken alıyorlar. Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat Hodgkin lenfomanın 5-10 ve 15 yaş grubunda daha fazla görüldüğüne işaret ederek "Hastalığın oluşumunda bağışıklık eksikliği hastalıkları, otoimmün hastalıklar ve öpücük hastalığına neden olan virüs (EBV) yer alıyor. Çocukların yüzde 80'inde boyunda lenf bezi büyümesi görülüyor." diyor. Her yaşta görülen Hodgkin dışı lenfoma ise çocuklarda 5-7 yaşlarında pik yapıyor. Bu lenfoma tipine; öpücük hastalığına neden olan virüs EBV, bazı kalıtsal hastalıklar ve immün yetmezlik yol açabiliyor. Alt tiplerine göre tümörün vücutta çıktığı yerler ve belirtiler farklılık gösterebiliyor.
Bu yakınmalar ihmale gelmez!
Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat çocukta lenfoma belirtilerinin hastalığın tipine, yaygınlığına ve kaynaklandığı bölgeye göre değiştiğine dikkat çekiyor. Lenfoma kanserinde lenf bezi büyümesi en tipik belirtisini oluşturuyor. Ancak hastalık bazen lenf bezi büyümesi olmadan da gelişebiliyor. Örneğin Hodgkin dışı lenfomalar Hodgkin'e göre çok daha az lenf bezi büyümesiyle ortaya çıkıyor. Dolayısıyla aşağıdaki belirtilerden biri bile varsa zaman kaybetmeden bir hekime başvurmak yaşamsal önem taşıyor.
• Ele gelen lenf bezi veya bezleri: Vücudun herhangi bir noktasında oluşabilen, ancak sıklıkla koltuk altı, boyun çevresi ve kasık bölgesinde gelişen lenf bezleri lenfomanın tipik belirtilerini oluşturuyor. Lenf bezi 1-2 hafta içinde tedaviyle normal boyutlarına dönmüyorsa veya daha da büyüyorsa lenfoma habercisi olabiliyor.
• Gece terlemesi: Gece terlemesi çocuğun pijamalarını, hatta yatak çarşafını bile değiştirme ihtiyacı duyacak şekilde oluyorsa bu tablo lenfomaya işaret edebiliyor.
• Sebebi bulunamayan ateş: Ateş 7 günden uzun sürüyorsa, buna ciddi halsizlik ve gece terlemeleri de eşlik ediyorsa altta yatan neden araştırılarak Hodgkin lenfomanın ekarte edilmesi gerekiyor.
• Kilo kaybı: İştahsızlık, beslenme kısıtlanması olmaksızın vücut ağırlığının son 6 ayda yüzde 10'undan fazlasını kaybetmek de lenfomanın belirtisi olabiliyor.
• Halsizlik: Geçmeyen halsizlik de lenfoma belirtileri arasında yer alıyor.
• Mide ve bağırsak problemleri: Hodgkin dışı lenfoma karın bölgesinde gelişirse karın ağrısı bulantı, kusma, karında gerginlik, kitle ile kabızlık sorunları gelişebiliyor.
• Öksürük ve göğüs ağrısı: Lenfoma göğüs boşluğunda oluşursa öksürük, göğüs ağrısı ve solunum sıkıntısı yapabiliyor.
• Kemik ağrısı: Kemik iliği tutulumu varsa kemik ağrısı da gelişebiliyor.
• Vücutta oluşan kitleler: Hastalık baş ve boyun bölgesinde gelişmişse çene bölgesinde veya gözde kitle yapabiliyor.
Tedavisi yüz güldürüyor
Günümüzde tedavi edilebilir hastalıklar arasında yer alan lenfoma kanserinde çocukların belirli kontroller altında tamamen sağlıklı bir hayat sürmeleri mümkün olabiliyor. Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat tedavi başarısının lenfomanın tipine, evresine, yaygınlığına göre değiştiğini belirterek şu bilgileri veriyor: "Hodgkin lenfoma kemoterapi ve radyoterapi ile tedavi ediliyor. Dirençli olgularda yüksek doz kemoterapi ve kök hücre nakli de yapılıyor. Hodgkin dışı lenfomalarda kombine sistemik kemoterapiye başvuruluyor. Dirençli veya tekrar eden olgular ise kök hücre naklinden yarar görüyor."
(Kaynak: Pembenar)