Bulgaristan’da yaşayan 30 yaşındaki Sevdım Shemsı Sylman, kalıtımsal bir kan pıhtılaşma bozukluğu ile dünyaya geldi. Yıllar içinde kronik böbrek yetmezliği hastası olan genç adam, diyaliz tedavisinden de sonuç alamadı. Böbrek nakli olmak için Türkiye’ye gelen Sylman, babasından alınan böbrekle hayata tutundu. Nakli yapay damar ile gerçekleştirdiklerini anlatan Genel Cerrah Doç. Dr. Sabri Tekin, dünyada bu teknikle yapılan bir nakil yok diyerek, "Hastanın toplardamarları yüzde 100 tıkalıydı. Biz de yapay damarı anastomoz tekniğiyle toplardamara bağladık. Dünyada bu tekniği ilk kez biz kullandık. Operasyon başarılı geçti, hastanın sağlık durumu iyi” değerlendirmesinde bulundu.
Bulgaristan’da yaşayan 30 yaşındaki Sevdım Shemsı Sylman, kanın normalden daha fazla pıhtılaşmasına neden olan Antitrombin III eksikliği ile dünyaya geldi. Toplardamarları tıkalı olduğu için birçok sorun yaşayan Sylman, bir süre sonra kronik böbrek yetmezliği hastası oldu. 3 çocuk babası genç adam ülkesinde diyalize girmeye başladı fakat damar tıkanıklığı nedeniyle tedaviye devam edemedi. Böbrek nakli olmak için arkadaşının tavsiyesiyle Türkiye’ye gelen Sylman’ın 54 yaşındaki babası Shemsi Syulman Hyusein böbreğini vermek istedi ancak birçok merkez damar tıkanıklığı nedeniyle nakil başarısız olur diye operasyonu yapmadı.
Yolu Medicana Bahçelievler Hastanesi’nden Genel Cerrah Doç. Dr. Sabri Tekin ile kesişince genç adamın hayatı değişti. İmkansız gibi gözüken operasyonu başarıyla gerçekleştiren Türk doktor, toplardamarlar yüzde 100 tıkalı olduğu için nakil sırasında yapay damar kullandı. Ameliyat öncesi ameliyatın başarı ihtimalinin yüzde 40 olduğunu söyleyen Doç. Dr. Tekin, karaciğerinin bir tane toplardamarını iptal edip böbreğin toplardamar sistemi için kullandıklarını, bu damara da yapay damarı, anastomoz tekniğiyle bağladıklarını anlattı.
HASTANIN BÜTÜN TOPLARDAMARLARI TIKALIYDI
Hastanın kronik böbrek yetmezliğine bağlı diyalize girdiğini söyleyen Doç. Dr. Sabri Tekin, “Bulgaristan’dan ülkemize böbrek nakli için geldi. Ameliyat öncesi hazırlık için tetkikler yapılırken başka bir merkezde bütün toplardamarlarının tıkalı olduğu saptanmış. Merkezdeki doktor, nakil yapmanın riskli olacağını söylemiş. Hasta nakil programından çıkarılmıştı, bize gelince tekrar değerlendirdik, yaptığımız tetkiklerde aynı sorunu saptadık. Karın içi ve bacaklardaki bütün toplardamarları tıkalıydı” ifadelerini kullandı.
DOĞUŞTAN ANTİTROMBİN III EKSİKLİĞİ VAR
Sürekli kanının pıhtılaştığını aktaran Doç. Dr. Tekin, “Araştırdığımız zaman hastada doğuştan var olan genetik bir kan hastalığı olduğunu gördük. Kişide, kanın normalden daha fazla pıhtılaşmasına neden olan Antitrombin III eksikliği vardı. Aslında çok ciddi bir kan bozukluğu. Bu hastalığı taşıyan kişilerde çok sık tekrarlayan kan pıhtılaşma sorunu yaşanıyor. Hastalığın seyrine ve evresine göre bütün toplardamarlarda tıkanma meydana geliyor ki hastamızda öyleydi. Kronik böbrek yetmezliği de bu hastalığa bağlı olarak gelişti. Çünkü böbreğin toplardamarlarında da bu hastalığa bağlı tıkanma vardı” dedi.
“DÜNYADA BU TEKNİKLE YAPILAN NAKİL YOK”
Böbreği hastaya naklederken mutlaka atardamarını ve toplardamarını kişinin damar sistemiyle birleştirmek gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Tekin, “Aynı zamanda idrar kanalını da birleştirmek lazım. Hastada böbreğin toplardamarını birleştireceğimiz damar sistemi yoktu, bütün toplardamarları tıkalı olduğu için çok incecik damarlarla kanın dolaşımı sağlanıyordu. Ana toplardamarın karaciğere kadar tıkalı olduğunu biliyorduk, ameliyat sırasında yaşam şansını artırmak için karaciğerinin bir tane toplardamarını iptal edip böbreğin toplardamar sistemi için kullandık. Bu damara da yapay damarı, anastomoz tekniğiyle bağlamış olduk. Dünyada bu teknikle yapılan bir nakil yok, bu tekniği ilk biz kullandık. Hastanın böbreğinin toplardamarını karaciğer damarıyla birleştirmiş olduk. Atardamarı için de aort damarından yapay damar çıkarmış olduk. Hastaya nakil şansı yarattık. Böyle hastalar uzun süre diyalizle tedavi olamaz. Tekrarlayan damar tıkanıklıkları nedeniyle bir süre sonra diyaliz şansını da kaybedecekti” diye konuştu.
OPERASYON 3 SAAT SÜRDÜ
Hastanın sağlık durumunun gayet iyi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Sabri Tekin, “Önce alıcıyı ameliyata aldık, toplardamarı bağlayabileceğimiz bir damar bulacağımızdan emin olduktan sonra vericiyi ameliyat ettik. Yapay damarlar yardımıyla damarı açtık sonra böbrek naklini gerçekleştirdik. Operasyon 3 saat sürdü, hasta sağlığına kavuştu. 10 gün önce ameliyat edilen hastanın sağlık durumu gayet iyi böbrek fonksiyonları normal sınırında, kontrollerde damarların açık olduğunu gördük. Hastaya yüksek dozda kan sulandırıcı tedavi uyguluyoruz ve yakından takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.
KULLANILAN TEKNİK DENEYİM GEREKTİRİYOR
Doç. Dr. Tekin, “Nakil olan hastalardan farkı yok, normal hayatına devam edecek. Nakil için yapay damarlar tekniğini kullanmak deneyim gerektiriyor. Karaciğerin damarını böbreğe bağlamak kolay bir teknik değil. Birçok organ nakil merkezi nakil başarısız olur diye, böyle hastalara nakil yapmıyor” dedi.
ARKADAŞININ TAVSİYESİYLE TÜRKİYE’YE GELDİ
Küçüklüğümden beri damar tıkanıklığı olduğunu belirten Sylman, “Bulgaristan’daki doktorlar hastalığıma çözüm bulamadı. 30 yaşımdayım hep problem yaşadım. Damarlarımın tıkanık olması böbreklerimi vurdu, böbreklerim iflas noktasına geldi ve diyalize girmeye başladım. Damarlarım tıkalı olduğu için diyaliz olumlu yanıt vermedi. 4 ay boyunca beni makineye bağladılar, hayatıma öyle devam ettim” diye konuştu.
“DOKTOR BENİ HAYATA BAĞLADI”
Diyalizde bir arkadaşının ameliyat için Türkiye’yi önermesi üzerine buraya geldiğini söyleyen Sylman, “O böbrek naklini burada olmuş. Türkiye’ye geldim, doktorlar başta ameliyat edecekti ama damarlarım tıkalı olduğu için operasyonun çok riskli olduğunu söyledi. Büyük hayallerle gelmiştim, umudum sıfıra indi. Sonra Sabri hocayı önerdiler, hocamız bana ameliyatın yüzde 40 başarılı olabileceğini söyledi. Beni ameliyata aldı önce damalarımı açtı, sonra böbrek nakledildi. Doktorumdan Allah razı olsun çok mutluyum. 3 çocuğum var doktor beni hayata bağladı” ifadelerini kullandı.
YARIM İNSANDIM, İSTEDİĞİMİ YAPAMIYORDUM
Nakille sağlığına kavuşan Sylma, “Ameliyattan önce yarım insandım, istediğimi yapamıyordum, gezemiyordum. Çocuklarımı alıp bir yere gidemiyordum. Her etkinlikten yarım kaldım. Şimdi yeniden doğdum, kendimi güçlü hissediyorum. İstediğim kadar su bile içemiyordum” dedi.
“DÜNYANIN EN MUTLU İNSANI BİZİZ”
Karısı 26 yaşındaki Sechgul Rumenova ise, eşinin çok zorluk çektiğini söyleyerek, “11 yıldır evliyiz, 3 çocuğumuz var. Zor günler geçirdik, şükür atlattık. Hastanede eşimle çok ilgilendiler, sevinçliyiz dünyanın en mutlu insanı biziz. Eşim işine devam edebilir, çocuklarımızla tatile gidebiliriz, doktorumuza teşekkür ediyorum” diye konuştu. (DHA)