Prof. Dr. Kutsal Turhan, akciğerde özellikle küçük kitlelerde ameliyatsız teşhis yöntemlerinin etkisiz kaldığını belirterek, kapalı akciğer ameliyatı (VATS) yöntemi ile teşhis koymanın daha kolay olduğunu söyledi. Turhan, “Hastalar hem daha az ağrı çekmekte, hem hastaneden daha çabuk taburcu olmakta, hem de günlük yaşantılarına daha kısa sürede dönmektedir” dedi.
Akciğer kanseri toplumda en sık görülen kanser türlerinden biri. Akciğer dokusundaki bazı hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu gelişen akciğer kanseri, hem erkeklerde hem de kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en önemli nedeni ve tek başına kansere bağlı ölümlerin yaklaşık yüzde 20’sinden sorumlu. Akciğer kanserinin en önemli nedeni sigara, pipo, puro, nargile ve diğer tütün ürünlerinin tüketimi. Hastaların yaklaşık yüzde 90’ının tütün ürünleri tükettiği biliniyor. Bu da akciğer kanserinin aslında önlenebilir bir hastalık olduğunun en önemli göstergesi. Ancak ne yazık ki tütün ürünlerinin kolay ulaşılabilir ve satın alınabilir olması, nikotinin yüksek bağımlılık yapıcı özelliği ve halkın bu konudaki bilgisizliği ve duyarsızlığı nedeniyle özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde akciğer kanserinin görülme oranı artmaya devam ediyor.
Akciğer kanserinde erken teşhis hayat kurtarıyor
Ege Üniversitesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kutsal Turhan, modern tedavi yöntemleri sayesinde akciğer kanserinin her evresinde iyileşme olasılığı olmakla birlikte evre ilerledikçe bu oranın azaldığını söyledi. Prof. Dr. Turhan, “Bu nedenle erken teşhis tüm kanserlerde olduğu gibi akciğer kanserinde de çok önemlidir. Evre 1 ve 2’deki hastalar genellikle ameliyatla tedavi edilmektedir. Örneğin evre 1’de yakalanan bazı tümörlerde ameliyatla hastalıktan tam kurtulma olasılığı yüzde 90’ların üzerine çıkmaktadır. Bu nedenle özellikle tütün ürünleri kullanan kişilerin ve ailesinde akciğer kanseri hikayesi olanların solunum sistemi ile ilgili belirtileri ciddiye alması ve gecikmeden bir hekime başvurmaları gerekmektedir. Örneğin sigara içenlerde ve ailesinde akciğer kanseri hikayesi olanlarda akciğer kanserine yakalanma olasılığı yaklaşık 30 kat artmaktadır. Son yıllarda yayınlanan bazı çalışmalarda böyle kişilerde yılda bir kez düşük doz tomografi ile akciğerlerin değerlendirilmesi önerilmektedir’’ diye konuştu.
VATS yöntemi ile akciğer ameliyatları artık daha kolay
Prof. Dr. Turhan, küçük kitlelerin teşhisinin biyopsi ile zor olduğunu ve en iyi teşhisin ameliyatla konulduğunu vurguladı. Prof. Dr. Turhan, “Akciğer kitlelerinde en doğru teşhis patolojik incelemeyle konmaktadır. Özellikle küçük kitlelerde ameliyatsız teşhis yöntemleri genellikle etkisiz kalmakta ve bu kişilerde ameliyat hem teşhis hem de tedavi için en uygun yöntem olarak öne çıkmaktadır. Özellikle son yıllarda sıkça uygulanmaya başlanan kapalı akciğer ameliyatı yöntemiyle (VATS) hastalar hem daha az ağrı çekmekte, hem hastaneden daha çabuk taburcu olmakta, hem de günlük yaşantılarına daha kısa sürede dönmektedir” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Turhan, VATS ameliyatlarının küçük kesilerle yapıldığı için yara izlerinin de küçük olduğunu ifade etti. Turhan, sözlerine şöyle devam etti:
“Kapalı yöntemle önce akciğerde saptanan şüpheli kitle çıkarılıp ameliyat sırasında patolojik incelemeye gönderilmekte, sonucun iyi huylu çıkması durumunda ameliyat sonlandırılmakta ve hasta 1-2 gün içinde taburcu edilmektedir. Böylece hastalar ve yakınları aylar, hatta yıllar sürebilecek stresli bir takip döneminden birkaç gün içinde kurtulmuş olmaktadır. Sonucun kötü (akciğer kanseri) çıkması durumunda ise yine cerrahın tercihine ve deneyimine göre ameliyata kapalı yöntemle devam edilerek veya açık yönteme geçilerek tümörün bulunduğu akciğer lobu ve bölgesel lenf bezleri çıkarılabilmektedir. Bu sayede de akciğer kanseri erken evrede teşhis ve tedavi edilmiş olmakta ve hastanın hastalıktan kurtulma olasılığı da çok yüksek oranlara çıkmaktadır.” (İHA)