AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Cunta çağrılarının arkasında her zaman için 'Yassıada rejimi' vardır. Bu ülkede Yassıada rejimi bir daha asla hayata geçmeyecektir. Yassıada rejimi, demokrasimizi ve cumhuriyetimizi gasp edemeyecektir" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında video konferansla yapılan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası, parti genel merkezinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çelik, öncelikli gündemlerinin koronavirüs ile mücadele olduğunu belirterek, bu konuyu karşılaştırmalı bir şekilde değerlendirdiklerini söyledi. Çelik, "Hem Türkiye içerisindeki çalışmalar hem de dünyadaki gelişmeleri takip ediyoruz. Bu konu hakkında çok yönlü çalışmalarımız var. Tedbirlere ne kadar uyarsak, normalleşme o kadar azami derece mümkün olacak. Bu adımlar sonucunda rehavete kapılmamız lazım" dedi.
'ONLARA 'DEMOKRASİYİ FELÇ ETME ÖRGÜTÜ' DİYORUM'
Çelik, Türk siyasi tarihinde mutlaka kayıtlara geçmesi gereken bir tartışma yaşadıklarını ve yaklaşık 10 gündür bu tartışmanın devam ettiğini bildirdi. Yazar Ragıp Zarakolu'nun bugünkü 'Makus kaderden kaçış yok' başlıklı yazısını anımsatan Çelik, "İnternet sitesindeki bir yazar, bugün Cumhurbaşkanımızı, merhum Cumhurbaşkanımız Menderes’in akıbeti ile tehdit ettiği bir yazının çıkmasına kadar varan bir süreç yaşadık. Türkiye'de belli odaklar, onlara ben 'demokrasiyi felç etme örgütü' diyorum. Onlar çeşitli şekilde hatta bazen baro açıklamasıyla kendilerini gösterirler. Bunlar, bildikleri yola başvurarak yine bir rejim tartışması açmaya çalışıyorlar. Seçilmiş Cumhurbaşkanlığı makamına 'saray rejimi' demeye başladılar. Bu bizim bildiğimiz ve mücadele ettiğimiz bir yöntemdir. Türkiye'deki demokrasi mücadelesinin önündeki en büyük engellerden bir tanesidir. Bir iktidarı seçimle göndermek istemek her muhalefetin hakkıdır. Fakat 'seçimle veya başka yolla gidecek' demek bunun Türkiye tarihindeki anlamı bellidir. Bu millete karşı silah çekmenin referansıdır" diye konuştu.
'CUMHURİYETİMİZİ GASP EDEMEYECEK'
Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir gazeteciye verdiği beyanda, 'darbeden bahsedilmesini doğru bulmuyorum' dediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Biz de aylardır bunu söylüyoruz. Biz asıl cunta çağrılarıyla cumhuriyetimizin ve demokrasimizin kazanımlarının örtbas edilmesine direniyoruz. Cunta çağrılarının arkasında her zaman için 'Yassıada rejimi' vardır. Türk siyasi tarihinde temel kotlardan bir tanesidir bu. Kim rejim tartışması açıyorsa onun zihninin arka planında, 'Yassıada rejimini' yeniden hayata geçirme stratejisi vardır. Bu her zaman böyle olmuştur. En son tekrar Yassıada'yı hatırlatarak, Cumhurbaşkanımızın akıbetinin, Menderes'in akıbeti gibi olacağına dair yazıları internet sitelerinde yayımlamaya başladılar. Bu milli iradeye yönelik bir suikast girişimidir. Bunu başlatanlar içerisindeki siyasiler, hep bir parti içerisinde. Bunun sorgulanması lazım. O parti içerisindeki demokrat arkadaşlarımızın buna tepki vermesi lazım. Herkes önce kendi evini temizlemelidir. Bu ülkede Yassıada rejimi bir daha asla hayata geçmeyecektir. Yassıada rejimi, demokrasimizi ve cumhuriyetimizi gasp edemeyecektir."
'SURİYE'DEKİ TABLOYU ASLA GÖZÜMÜZDEN KAÇIRMIYORUZ'
Çelik ayrıca, Libya'daki gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyleyerek, "Libya'da milli menfaatlerimize uygun gelişmelerde giderek mesafe kat edildiğini görüyoruz. Aynı şekilde bütün bu mücadele sırasında Doğu Akdeniz'de Yunanlıların yapmaya çalıştığı kışkırtmalar ya da bir takım oldubittilere karşı hem siyasi olarak gerekli girişimleri yapıyoruz, hem de kahraman silahlı kuvvetlerimiz gereken kararlı duruşlarını sergiliyorlar. Suriye'deki tabloyu asla gözümüzden kaçırmıyoruz. Oradan sınırımdaki terör unsurlarının temizlenmiş olması ve bu terör unsurlarının belli bir derinliye itilmiş olması milli güvenliğimiz açısından son derece kalıcı olması gereken bir kazanımdır." ifadelerini kullandı.
'T3 VAKFINA YAPILAN SALDIRILAR DİKKAT ÇEKİCİ'
AK Partili Çelik, Türkiye'de hastalıklı bir zihniyetin adeta koronavirüsle ilgili konularda 'başarısız olalım' diye her gün yalan yanlış rakamlar ifade ettiğini, bunların içerisinde bilim adamı ve bir takım siyasi kimlikli kişilerin olmasının üzüntü verici olduğunu kaydetti. Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı'na (T3 Vakfı) yapılan saldırılar dikkat çekici olduğunu kaydeden Çelik, "Tamamen yalan üzerine, yine aynı odaklar tarafından, yine cunta çağrısı yapanlar tarafından ortaya konuşan yaklaşımlar. Özellikle İHA'lar ve SİHA'ların terörle mücadelede oyun değiştirici olması, Türkiye'nin terörle mücadelede kapasitesini artırmış olmasının çok derin bir rahatsızlık yarattığını görüyoruz. Dolayısıyla biz milli teknoloji hamlesini yüzde yüz destekliyoruz" dedi.
'ONLAR İÇİN OLUMSUZ KARAR ALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL'
Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, koronavirüs sürecine ilişkin Normalleşme Planı kapsamında atılacak adımları hatırlatması üzerine Çelik, "İlk alınan tedbirler uygulandıktan sonra, normalleşme sürecinin devam ettiği, vakaların sayısının düştüğü görülüğünde yeni bir takım kolaylaştırmalar gündeme gelecektir" diye konuştu.
Çelik, "YKS sınavının tarihi öne çekildi. Buna yönelik tepki oluştu, bunları nasıl karşılarsınız?" sorusuna ise, şöyle yanıt verdi:
"Normalleşme tedbirleri başladığında buna bağlı olarak sınavların düzenlenmesi de gayet normal. Bu çerçevede öğrencilerimizin hazırlığını kolaylaştırmak için barajda indirim yapıldı, sınavın süresi artırıldı, müfredattan belli alanlarda öğrenci kardeşlerimizin muaf olması sağlandı. Genç kardeşlerimiz de biliyor ki Türkiye’nin geleceğine yaptığımız bütün hazırlıklar onlar içindir. Dolayısıyla bizim onlar için herhangi bir olumsuz karar almamız mümkün değildir. Bütün aldığımız kararlar memleketin geleceği içindir. Sınav tarihinin geriye çekilmesi normalleşme takvimin bir parçasıdır."dha