Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 70. Yıl Kutlama Töreni'nde konuşuyor.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Türkiye’de ilahiyat ve imam hatip eğitiminin yaygınlaştırılmasının sebebini bugün hepimiz çok acı bir tebessümle hatırlıyoruz. Az önce Diyanet İşleri Başkanımızın ifade ettiği gibi, bir imam hatipli olarak çocuklarımın imam hatip kapısında neler çektiğini bilen bir baba olarak bunları yaşadık. Rabbim tekrarını bizlere göstermesin.
Ben bir büyüğünüz ve cumhurbaşkanınız olarak ricada bulunacağız. Biz ne için ilahiyat mezunları, gerek imam hatip okullarında gerekse düz liselerde öğretmenlik için görev almada tereddütler yaşarlar? Öğretmen bulmada sıkıntı yaşıyoruz. Nedense ilahiyat mezunları öğretmen olmaya teşebbüs etmiyor. Ve şu anda birçok imam hatiplerde kuran dersleri boş geçiyor.
Şimdi biz bir zamanlar ben dindar bir gençlik dedim bana imam hatipliler bile saldırdı. Geçmişimde imam hatip var, ‘nereden çıktı bu iş, nereden çıktı bu tespit’ gibi sözde köşe yazarı onlar bile bize saldırdı. ‘Dindar bir gençlik istiyoruz, yetiştireceğiz’ dediğim için. İnşallah dindar bir gençlik sizin ellerinizde yetişecek. Bunu başardığımız takdirde çarşıda, sokakta, pazarda o zaman tinercisini Allah’ın izniyle görmeyiz.
O zaman hırsızını Allah’ın izniyle görmeyiz veya minimize ederiz. Alkolikleri görmeyiz. Niye? Çünkü dindar gençlik bilecek ki alkol haramdır. Dolayısıyla o yola tevessül etmeyecek. Ve bu konularda atılacak adımlarla dindar neslin olduğu bir ülkede ben inanıyorum ki tüm manevi değerler bir anda yüksek bir sıçrama yapacak ve birbirini Allah için seven bir millet ortaya çıkacaktır. Menfaat için değil, makam mevki için değil. İşte bunu siz sağlayacaksınız.
Ve bu adımları atma noktasında yeni bir sürecin içerisinde olmamız gerekiyor. Aksi takdirde yıllara yazık oldu deriz. İşte tek parti döneminde milletimiz ile inancı arasındaki irtibatı neredeyse az önce de söylendi, ben de söyleyeceğim. Cenaze yıkama seviyesine düşürme gayesiyle hareket edilmiştir.
Bunu bizzat sahibinden dinlemiştim. Tahsin Banguoğlu’ndan. Ona Milli Eğitim Bakanlığı görevi verilmiş. Ve o zamanın Başbakanı kendisine, çünkü cenaze namazı kıldırmak bu bile bilinmiyor, cenaze yıkama bilinmiyor. Bu konuda senden kurslar açılmasına yönelik bir adım atmanı istiyorum’ diye kendisine görev verilmiş. Ve dedi ki, ‘İmam hatiplerin menşei böyledir’ dedi.
Hatırlayın bir ara imam hatip öğrencileri 600 bine çıkmıştı. Ne oldu? Bir darbe, 60 bine indi. Hemen kök kurutulduğu zaman o ağaç vücut bulur mu? Bulamaz. Elhamdüllillah geldik, adımları attık ve şu anda 1 milyon 300 küsür bine varan imam hatip öğrencisi var. Fakat şu anda da tabi çok ciddi kampanyalar var. “İmam hatibe göndereceksin de ne yapacak”
Ben sizlere sesleniyorum. Biz çalıştığımız zaman, gayret ettiğimiz zaman şansın ortadan kalkması diye bir şey olur mu? Bütün mesele nedir? İmtihanı başarıyla kazanmandır. Fen fakültesi mezununun hangi şansı varsa, şimdi katsayı yok şu yok bu yok. Bütün engeller kalktı mı? İmam hatiplinin de aynı şansı var. Bu yarışı aynı şekilde imtihanı kazanan sonuçta gireceği yeri de kendisi belirleyecektir.
Türkiye yeniden İslam coğrafyasının umudu haline gelmişse, bunda hep birlikte verdiğimiz mücadelenin çok ciddi katkısı var. bizim de çektiğimiz sıkıntılar var. Yedi düvel saldırıyor. Onlar üzerimize saldırıyor diye biz geçmişte olduğumuz gibi sünepe durumuna geçiş, yanaklarımızı çevirip hepsini de ‘tokatlayın’ diyecek miyiz? Diyemeyiz. Onun için dik durmaya mecburuz, dikleşmeden de yolumuza devam etmeye mecburuz.
Bağdadi’nin hanımını yakaladık ama bakın biz bir yaygara yapmadık. Aynı şekilde kız kardeşini, eniştesini üstelik de Suriye tarafından bunları yakaladık şu anda bu noktada çalışmalarımızı en güçlü şekilde sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz.(DHA)