Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: 'Türkiye'den kaynaklanan herhangi bir gecikme ve oyalama söz konusu değil'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: 'Türkiye'den kaynaklanan herhangi bir gecikme ve oyalama söz konusu değil'
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: 'Türkiye'den kaynaklanan herhangi bir gecikme ve oyalama söz konusu değil'
 

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Belçika'nın başkenti Brüksel'deki NATO Karargahı'nda İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğinin ele alındığı Daimi Ortak Mekanizmasının üçüncü toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, "Türkiye'den kaynaklanan herhangi bir gecikme, oyalama, geciktirme söz konusu değil" dedi.

İspanya'nın başkenti Madrid'de Haziran ayında Finlandiya ve İsveç'in NATO üyelik süreçlerine yönelik imzalanan üçlü memorandum çerçevesinde kurulan Daimi Ortak Mekanizmasının üçüncü toplantısı, Belçika'nın başkenti Brüksel'deki NATO Karargahı'nda sona erdi. İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakılması ve Türkiye aleyhine protestolar nedeniyle durdurulan ve bugün yeniden başlatılan üçlü görüşmenin ardından toplantıda Türkiye'yi temsil eden Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın basın toplantısı düzenledi. NATO'nun, Türkiye'de meydana gelen depremlerin ardından sağladığı desteklerden bahseden Kalın, "Bugün, Türkiye-Finlandiya-İsveç arasında geçen yıl NATO'nun Madrid Zirvesi'nde imzalanan üçlü mutabakat çerçevesinde tesis ettiğimiz daimi ortaklık mekanizmasının üçüncü toplantısını Brüksel'de NATO karargahında gerçekleştirdik. Heyetimizde Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve bir istihbarat teşkilatından arkadaşlarımız da yer aldılar. Heyetimiz ilk olarak NATO Genel Sekreteri Sayın Jens Stoltenberg ile bir görüşme yaptı. Bu görüşmede, NATO'nun deprem sürecinde Türkiye'ye sağladığı destek ve katkılardan dolayı kendilerine teşekkürlerimizi ilettik. Bundan sonra da özellikle geçici barınma sağlanması konusundaki desteklerinin devam edeceği yönünde de teyidini almış olduk. Bundan dolayı da özellikle NATO Genel Sekreteri'nin bu konudaki çabaları için teşekkür ediyoruz" dedi.

"Toplantının olumlu bir havada geçtiğini ifade edebilirim"

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile yaptıkları görüşmede ittifakı ilgilendiren güvenlik risklerini ve Ukrayna Savaşı'nı da ele aldıklarını söyleyen Kalın, "Bu çerçevede, özellikle bu üçlü mutabakat ve mekanizmanın hayata geçirilmesi noktasında muhtemel adımları da birlikte değerlendirme imkanımız oldu. Bildiğiniz gibi bu üçlü mekanizma toplantısını biz aslında yaklaşık 2.5 ay kadar önce yapacaktık. Fakat Kur'an-ı Kerim yakma hadiseleriyle ortaya çıkan yeni süreç neticesinde biz bu toplantıları ucu açık bir şekilde ertelemiştik. Yaklaşık 3 hafta kadar önce NATO Genel Sekreteri'nin Ankara'ya yaptığı ziyarette Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşmesinde bu mekanizmanın tekrar canlandırılması yönündeki ricası üzerine bugün bu toplantıyı gerçekleştirdik. Burada genel olarak toplantının olumlu bir havada geçtiğini ifade edebilirim. Biz özellikle bugüne kadar dile getirdiğimiz Türkiye'nin güvenlik kaygılarının ve beklentilerinin altını bir kez daha hem İsveçli hem de Finlandiyalı mevkidaşlarımızla çizdik. NATO Genel Sekreteri de bu toplantının bir kısmına katıldı ve burada da beklentilerimizi biz açık bir şekilde ifade ettik. Bildiğiniz gibi terörün hiçbir türü arasında ayrım yapmadan her türüne karşı kararlı bir mücadelenin hem bölgesel hem küresel barış için temel bir husus olduğunu baştan beri ifade ediyoruz. Bir Güvenlik İttifakı olarak da Türkiye'nin güvenlik kaygıları aynı zamanda NATO'nun güvenlik kaygılarıdır. Biz nasıl diğer NATO üyesi ülkelerin ve NATO üyesi olmayan müttefik ülkelerin güvenlik kaygılarını ciddiye alıyor ve karşılaştıkları tehditlere derhal amansız ve fakatsız adımlar atıyorsak aynı şekilde müttefiklerimizden ve diğer dost ülkelerden de Türkiye'nin güvenlik kaygıları konusunda benzer adımlar atmalarını beklemek en doğal hakkımız" ifadelerini kullandı.

"Bazı adımlar memnuniyet verici oldu"

Görüşmede, İsveç ve Finlandiya'daki terör örgütü PKK, PYD, YPG ve FETÖ'nün mevcut durumunun değerlendirildiğini belirten Kalın, "Burada geçtiğimiz süre içerisinde atılan bazı adımlar memnuniyet verici oldu. Bazı alanlarda ilerleme sağlandığını kaydettik. Ama tabii ki süreç bitmiş değil. PKK, PYD, YPG, FETÖ ve bunların bir takım paravan örgütleriyle ilgili olarak bu ülkelerdeki çalışmalar bundan sonra da devam edecek. Özellikle terörizmin finansmanı, eleman devşirilmesi, terörizmin propagandasının yapılması ve şiddete teşvik edilmesi yönündeki eylemlerin önlenmesi için gerekli hukuki, adli, idari, istihbarı adımların atılması yönündeki beklentilerimizi ifade ettik. Özellikle İsveç bağlamında bildiğiniz gibi geçen yıl yapılan anayasa değişikliği çerçevesinde İsveç hükümeti yeni bir terörle mücadele yasası hazırladı ve bunu da bugün kendi hükümetleri resmen kabul etti. Belli süreçleri tamamlamak suretiyle ve bunun bizim açımızdan tabii ki memnuniyet verici bir durum olduğunu ifade ettik. Bu yasayla birlikte terörle mücadelede daha etkin bir konumda olacaklarını da İsveçli mevkidaşlarımız zaten dile getiriyorlar. Tabii ki biz bu yasanın yürürlüğe gireceği tarih olan 1 Haziran'dan sonra da ama o tarihe kadar da terörle mücadele, PKK, PYD, FETÖ ve benzeri yapılarla ilgili atılacak adımları yakından takip etmeye devam edeceğiz. Burada teröre karşı mücadelenin bütün boyutlarıyla sürdürülmesi konusundaki kararlılığımızı da ifade ettik. Bir terör örgütünün bulunduğu bir ülkeyi hedef almayıp bir başka ülkeyi hedef alması asla bu terör örgütüne göz yumulması anlamına gelmez. Ayrıca dediğim gibi bu tür terör örgütlerinin kullandığı tüm karavan örgütler, şemsiye yapılanmalarla ilgili de detaylı bilgi paylaşımında bulundum. İlgili birimlerimiz İçişleri Bakanlığımız, Adalet Bakanlığımız, Savunma bakanlığımız, istihbarat teşkilatımız mevkidaşlarıyla detaylı bilgi alışverişinde bulundu. Bu konular, dosyalar, isimler üzerinde de birlikte çalışmaya devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.

"NATO'nun genişleme politikasını hep destekledik"

Türkiye'nin bugüne kadar açık ve net şekilde Madrid'de imzalanan mutabakatın tam manasıyla uygulanması gerektiğini beklediğini kaydeden Kalın, bunun gerçekleşmesi halinde iki ülkenin NATO üyelik sürecinin olumlu yönde ilerleyeceğini belirtti. NATO'nun genişleme politikasını da desteklediklerinin altını çizen Kalın, "İttifakın özellikle müttefiklerin güvenlik kaygılarının giderilmesi ve bir güvenlik şemsiyesi altında toplanması noktasında çok hayati bir rol oynadığını biliyorduk. Geçmişte olduğu gibi biz prensipte NATO'nun genişleme politikasını hep destekledik. Geçmişte hatırlarsanız başka ülkeler yeni üyelerin kabulü noktasında çok uzun süre oyalamalar, beklentiler yapmışlardı. Açıkça söyleyeyim, Yunanistan'ın Kuzey Makedonya'nın üyeliği için takındığı tavrı kastediyorum bununla. Dokuz-on yıl süren sadece bir isim meselesinden kaynaklanan süreçler yaşandı NATO'nun genişleme tarihinde ve biz bu tür şeylere hiçbir zaman mahal vermedik. Sadece gerçek, sahici, somut güvenlik kaygılarımızı dile getirerek bu yöndeki beklentilerimizi ifade ettik. Finlandiyalı ve İsveçli mevkidaşlarımız da bu konuda olumlu adımlar atıyorlar ama daha fazlasının yapılması gerektiğini kendileri de zaten ifade ediyorlar. Bu bir süreç. Bundan sonra da bunun tabii takibine devam edeceğiz. Biz bu vesileyle bugünkü toplantımızda daimi ortak mekanizmasının bir sonraki toplantısının da önümüzdeki yakın vadede yapılması konusunda mutabık kaldık. Yer ve tarih konusunda istişareler yapıldı. Kararı önümüzde günlerde vereceğiz" sözlerine yer verdi.

"Ülkelerin atacağı adımlar biraz bu işin seyrini, hızını belirleyecek"

İsveç ve Finlandiya'nın aynı anda NATO'ya üye olup olmayacağının iki ülkenin atacağı adımlara bağlı olduğunu aktaran Kalın, "Bu alternatifleri değerlendirmek mümkün. Tabii ki biz de önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanımıza anlatacağımız talimat çerçevesinde de bu opsiyonları da değerlendireceğiz. NATO Genel Sekreteri'nin ve genelde NATO'nun diğer müttefiklerinin böyle bir beklentisi var. Bunlar da farklı alternatifler olarak dile getiriliyor. Bunları biz de değerlendireceğiz. Yalnız şunu söyleyeyim. Zaman zaman bizim önümüzde konan bir takım zaman ve baskısının çözüm için geçerli olmadığını tekrar ifade etmek isterim. Burada Türkiye'den kaynaklanan herhangi bir gecikme, oyalama, geciktirme söz konusu değil. Mesele, Türkiye'nin somut olarak ortaya koyduğu güvenlik kaygılarının giderilmesiyle ilgili. Bu alanlarda mesafe alındığı müddetçe biz NATO üyelik sürecine, Finlandiya ve İsveç NATO üyeliklere daha da yaklaşacak. Ama buralarda gecikme şu veya bu gerekçeyle bir takım gecikmeler, aksamalar olursa bu süreç elbette uzar. Temmuz ayında yapılacak NATO Zirvesi'nin zaman zaman önümüze bir son tarih gibi konduğunu biliyorum. Ama dediğim gibi biz tabii ki NATO ittifakının güçlendirilmesi konusunda bugüne kadar nasıl yapıcı bir tutum içerisinde olduysak bundan sonra da aynı tutum içerisinde olmaya devam edeceğiz. Ama önümüzdeki günlerde, haftalarda bu ülkelerin atacağı adımlar biraz bu işin seyrini, hızını belirleyecek. O yüzden şu anda kesin bir şey söylememiz mümkün değil. Ama bunların hepsini bir bütünlük içerisinde değerlendirmeye devam edeceğiz" dedi.

"Süreci yakından takip edeceğiz"

Terörle mücadele konusunda hazırlanan yasanın bugün İsveç hükümeti tarafından kabul edildiğini belirten Kalın, "Bir ileri tarihte de parlamentoya sunulacağı ama parlamentoda da büyük bir sorunla karşılaşmayacaklarını İsveçli mevkidaşlarımız bize ilettiler. Ama bu terörle mücadele yasası, yeni haliyle Parlamentodan geçtikten sonra bile 1 Haziran itibariyle yürürlüğe gireceği için büyük ihtimalle o tarihten sonra terörle mücadele konusunda hem adli hem hukuki hem de idari manada daha hızlı adımlar atabileceklerini kendileri ifade ediyor. Biz de bizim açımızdan tabii ki bu süreci kendilerine kadar hızlandırabilirse, bu kadar iyi olur. Ama bizim açımızdan bu bizim koyduğumuz bir tarih değil. O kendilerinin koyduğu bir tarih. Biz de bu süreci yakından takip edeceğiz" ifadelerine yer verdi.

İlginizi Çekebilir