Eski Başbakan ve AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, 24 Haziran 2018 seçiminde milletvekili adayı olmadığını ve olmayacağını belirterek, "AK Parti'nin almış olduğu karar benim de kararımdır ve AK Parti'nin adayı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, hepimizin adayıdır" dedi.
Davutoğlu, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, geçen hafta alınan erken seçim kararının ülke için hayırlı olmasını diledi.
Başbakanlığı ve Genel Başkanlığı döneminde, 1 Kasım'da oluşan 26. Dönem Meclis yapısının, çok çetin bir tarihi sınavı başarıyla geçtiğini belirten Davutoğlu, "Her şeyden önce 15 Temmuz gecesi hain FETÖ terör örgütünün millete kurduğu büyük tuzağa karşı omuz omuza direnen bu yüce Meclisin aziz üyelerini tebrik ediyorum. Ben de şahsen böyle bir heyetin parçası olmaktan büyük bir gurur duyuyorum." ifadesini kullandı.
"Torunlarımıza intikal ettireceğimiz en büyük miras o gece Meclis ve millet olarak hain örgüte karşı sürdürdüğümüz mücadeledir." diyen Davutoğlu, birlikte seçildiği 26. dönem milletvekillerine de teşekkür etti.
Davutoğlu, "Onlarla omuz omuza çalışmak büyük gurur vesilesidir. Arkadaşlarımın 1,5 yıllık milletvekilliği süresinden feragat ederken hiçbir tereddüt göstermemiş olmaları da her türlü takdirin üzerindedir. AK Parti Meclis Grubu her zaman olduğu gibi omuz omuza yeni bir erken seçim kararını almıştır." değerlendirmesini yaptı.
"HER ZAMAN İLKESEL DAVRANDIM"
Davutoğlu, akademik ve devlet hayatında her zaman ilkesel davrandığını ve ilkesel olmayan hiçbir tutumun içinde, yanında, arkasında, önünde yer almadığını belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Herhangi fikrin veya siyasi tavrın meşru olabilmesi için etnik, mezhebi, dini bir ayrım gözetmeden insanoğlunun onurunun, canının, aklının, malının, neslinin, düşünce ve inanç özgürlüğünün korunması esastır. Bunun korunmadığı hiçbir yapı kalıcı olamaz.
Hukuk devleti ve adaletin tesis edilmesinin; devlet idaresinde liyakatın, ehliyetin, şeffaflığın ve hesap verilebilirliğin gerçekleşmesinin; rant ekonomisini değil, verimliliğe ve adil paylaşıma dayalı ekonomik anlayışın; dış politikada çok boyutlu ve insani diplomasinin öncüsü olma çabası içinde olduk."
Bu temel ilkelerin kendisi için "olmazsa olmaz" olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "AK Parti'nin kurucu ilkelerinin bu temel ilkelerle tecessüm etmiş bir yapı olarak tarih sahnesine çıkması Türkiye için bir dönüm noktasıdır. Yolsuzluklara, yasaklara, yoksulluğa karşı başlayan bu haraket Türkiye için büyük bir ümit kaynağı olmuştur." dedi.
Başdanışman, Dışişleri Bakanı, Başbakan ve onur duyduğu Konya Milletvekili sıfatıyla bu ilkelerin hayata geçmesi için gece gündüz çaba sarf ettiğini, hiçbir fedakarlıktan kaçınmamaya gayret ettiğini belirten Davutoğlu, "(Hiçbir faninin terk etmeyi düşünmeyeceği makamları elimin tersiyle iter ama bu milleti mahsun bırakmaz, bu haraketin birlik ve beraberliğine zarar verilmesine izin vermem) diyerek Başbakanlık makamını bıraktım. Allah izzetle başladığımız görevleri izzetle tamamlamayı nasip eylesin" ifadesini kullandı.
"HER TÜRLÜ HAKARETE, İFTİRAYA SABIRLA MUAMELE ETTİM"
Başbakanlığı bıraktıktan sonra iki yıl boyunca her türlü hakarete, iftiraya, sosyal medya operasyonlarına sabırla muamele ettiğini, mukabelede bulunmayı dahi düşünmediğini aktaran Davutoğlu, "Benim için önemli olan sosyal medyadaki algı değil, Konya'da, Diyarbakır'da, Trabzon'da, Edirne'de, İstanbul'da, ülkenin her bir köşesindeki sokağa çıktığımda halkın gözünün içine baka baka yaşayabilmektir. Bundan daha üstün makam, bundan yüce mevki olamaz" dedi.
Davutoğlu, iki yıl boyunca bu temel ilkeler konusunda gördüğü her türlü aksaklığı, bu konularda oluşabilecek kaygıları; yeni hükümet sistemine ilişkin anayasa paketi çerçevesinde de kanaatlerini, kaygılarını, düşüncelerini Cumhurbaşkanı Erdoğan ile her vesileyle paylaştığını aktardı. Davutoğlu, "Benim için siyaseti anlamlı kılan bu ilkelerdir. Bu ilkelerin olduğu her yerde her türlü fedakarlığı yapmaya, gece gündüz çalışmaya, millete hizmet etmeye devam edeceğim. Olmadığı durumlarda da kanaatlerimi, kaygılarımı her türlü kanalla en yetkili mercilere aktarmayı da sürdüreceğim" diye konuştu.
"SPEKÜLASYONLARA BİR NEBZE DAHİ PRİM VERMEM"
Geçen günlerde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün daveti üzerine kendisi ile bir araya gelmesi ve sohbet etmesi üzerine birçok spekülasyon üretildiğini belirten Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Benim için insani ahlak ve devlet ahlakı önemlidir. Birlikte çalıştığım cumhurbaşkanları ve selefim olan başbakanlar, benimle görüşme talebinde bulunduklarında, bunu yerine getiririm. Bu konuda yapılacak spekülasyonlara bir nebze dahi prim vermem. Kimsenin bunu sorgulamaya da hakkı yoktur, bu konuda fikir beyan etmeye de hakkı yoktur. Bizler, Cumhurbaşkanları, Başbakanları, bakanları, devlet görevi üstlenenler, millet meseleleri hakkında bir araya gelir konuşuruz.
AK Parti'nin girdiği 5 genel seçimin 2'si benim genel başkanlığımda gerçekleşmiş olduğumdan da hareketle, Türkiye'nin her köşesinde, 16 yıl içinde hizmet etmiş, katkı vermiş bütün teşkilat mensuplarına, AK Parti gönüllülerine teşekkür ediyorum. Bu yola katkıda bulunmuş hiç kimsenin emeği bir diğerinden daha üstün ve aziz değildir. Hiç kimse de bu haraketin manevi şahsiyetinden üstün ve aziz değildir. AK Parti aidiyetim sürerken, AK Parti'nin ikinci genel başkanı, üçüncü Başbakanı iken, AK Parti dışında herhangi bir siyasal hareket, faaliyet veya siyasal organizasyon içinde bulunmadım, bulunmam, bunu da siyasi ahlakla bağdaştırmam. Eğer böyle bir şey yapacaksam, AK Parti kimliğini bırakırım. Bu kimliği de bırakmaya niyetim yok ve olmayacak. AK Parti'nin almış olduğu karar, benim de kararımdır. AK Parti'nin adayı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan hepimizin adayıdır. Bu konuda spekülasyon yapılmasını da doğru bulmam."
"BAŞBAKANLIĞI BİR HAFTA İÇİNDE BIRAKMIŞ..."
Siyasi geleceği konusunda da açıklamalarda bulunan Davutoğlu, Başbakanlığı bir hafta içinde bırakmış bir siyasi kişiliğin gelecek hesabının olmayacağını vurguladı.
Ahmet Davutoğlu, şu görüşlere yer verdi:
"Şu veya bu mevki ile benim şu veya bu kararı alacağımı düşünenler hep yanılmışlardır, bundan sonra da yanılmaya devam edeceklerdir. Bana teklif edilecek makam, geldiğim makamdan daha üstün olamaz. Varsa bir teklif, böyle bir teklif de yok. Önümüzdeki seçimler için milletvekili adayı değilim ve olmayacağım. Milletvekilliğinin önemsiz ya da herhangi bir nakısı olduğundan değil. Bu dönemde milletvekili olunmadığı için bakan olunmayacak gibi bir beklentim de olmadığını beni tanıyanlar bilir. Böyle bir algı oluşmaması için de seçim sonrasında da hiçbir mevki, makam, talebim, beklentim, planım yoktur ve olmayacaktır."
Bundan sonra siyasi faaliyete devam edeceğini belirten Davutoğlu, "Çünkü, Türkiye de dünya da kritik bir eşikten geçiyor. Kritik bir eşikten geçerken, tarih nehri akarken bu tarih nehrine kenardan bakmayı doğru bulmam. Tarihin arkasından koşulmaz, içinde konuşur, önüne geçilir. Ama tarihin önüne geçecek olanlar, önce kendileri ile barışık olanlardır, kendi ilkeleri ile tutarlı olanlardır." ifadesini kullandı.
"AK PARTİ'NİN HER FAALİYETİNE KATKIDA BULUNACAĞIM"
Davutoğlu, AK Parti'nin yapılacak her faaliyetine fedakarlıktan kaçınmadan, mevki ve makam beklemeksizin gece gündüz katkıda bulunacağını bildirdi.
Bu ilkelerle çelişkili her tutumda da hiç bir kişinin kınamasından kaçınmaksızın, hiç bir tehdide kulak asmaksızın, kaygılarını ve düşüncelerini ifade edeceğini, bunları geçmişte Cumhurbaşkanı Erdoğan'la paylaştığı gibi ilgili yetkililerle ya da gerekli gördüğünde kamuoyu ile de paylaşacağını aktaran Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Başta FETÖ, PKK, DEAŞ ve DHKP-C ve hangi isim altında olursa olsun, bütün terör örgütleri ve Türkiye ile uğraşan içeriden ve dışarıdan kim varsa hepsi ile verilecek mücadelede en ön safta olmaya devam edeceğim. 7 Haziran günü AK Parti'nin Mecliste azınlığa düştüğünü düşünerek harekete geçen terör örgütlerine karşı, azınlık Hükümetinin Başbakanı olarak 23 Temmuz 2015'te terörle mücadele emrini verirken, 'bu çukurlar, hendekler kapatılıncaya kadar terörle mücadele sürecek' talimatını verirken tereddüt etmediğim gibi, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanının ardından bütün televizyon kanallarına çıkıp, milleti direnişe, silahlı kuvvetlerin şerefli subaylarını da buna katılmama çağrısında bulunurken gösterdiğim gibi; bundan sonra da aziz şehitlerimizin bize emaneti olan bu kutsal vatanda, tarihin bütün kritik eşiklerinde her türlü adımı cesaretle atmış bu milletin bir ferdi olarak bu emaneti, hayatımın son nefesine kadar da sürdüreceğim."
Davutoğlu, 1946 yılı dışında Türkiye'de şaibeli seçim olmadığını belirterek, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, en sağlıklı şekilde ve devletimizin yeniden tanzimiyle, Türkiye'nin gelecek on yıllara, yüz yıllara daha iyi taşınacağı bir tablo ortaya çıkacağı inancıyla hepinizi saygıyla selamlıyorum" dedi.
Ahmet Davutoğlu, gazetecilerin sorularını ise yanıtlamadı.