Eşi Polen Atay'ı bornoz kuşağı ile öldürmeye teşebbüs ettiği iddiasıyla yargılanan iş adamı Adil Can Atay’ın davasının görülmesine devam edildi.
Duruşmada ilk kez beyanda bulunan Polen Atay, ‘’Bu dosya çok korkunç bir dosya ama en korkunç hareket de önceden ürettiği senaryoya delil üretmek için benim hafıza kaybımı kullandı’’ dedi. Mahkeme, olay yerinde keşif yapılmasına hükmetti.
Eşi yüksek mimar Polen Atay'ı bornoz kuşağı ile öldürmeye teşebbüs ettiği iddiasıyla yargılanan iş adamı Adil Can Atay'ın ‘kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan yargılanmasına devam edildi. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Adil Can Atay ve tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmaya müşteki Polen Atay da katıldı.
"Çok sert bir darbe aldığım için nefessiz kaldım, bilmiyorum ama boğulduğumu hissettim’’
Duruşmada beyanda bulunan müşteki Polen Atay, "Daha önceden yaşadıklarım artık katlanılamaz bir hal almıştı. Artık bir karar vermiştim bu aileden ve eşimden ayrılmak istiyordum. Yukarı odaya çıktım eşyalarımı toplayayım diye düşündüm. 10-15 dakika sonra Can geldi, ben direkt söyledim ben artık bu ailede bulunmak istemiyorum, seninle de problemlerimiz var zaten ama seni de bu aileden koparmak istemiyorum dedim. Bu sırada sırtıma çok sert bir darbe aldığımı hissettim, sonrası karanlıktı boğulduğumu hissettim. Bornoz ipi medya aracılığıyla öğrendiğim bir şeydi. Çok sert bir darbe aldığım için nefessiz kaldım, bilmiyorum ama boğulduğumu hissettim. Uyandığımda zaten hastanedeydim. Günler geçmiş ama ben anlamadım bile’’ dedi.
‘’Benim hatırlamadığımı bilip bana sanki attığı iftirayı ben yapmışım gibi gösterdi’’
Olayı ve öncesini hatırlamadığı için sanığın nerede olduğunu sorduğunu söyleyen müşteki Atay, ‘’Bana gelecek dediler. Bulunduğun hastane benim dünyam değildi, garip insanlar vardı biri kafasını duvara vuruyordu. Çok korktum. Beni buradan çıkarın dedikçe bana daha fazla ilaç vermeye başladılar. Daha önce de şiddet görmüştüm Can'dan ama kimseye söylemedim çok utanmıştım ve onun bir daha yapmayacağına da inanmıştım. Annemin telefonundan Can'a mesajlar göndermişim 'eve geliyor musun, seni özledim' tarzında saçma sapan mesajlar atmışım. Bu dosya çok korkunç bir dosya ama en korkunç hareket de benim hatırlamadığımı bilip bana sanki attığı iftirayı ben yapmışım gibi gösterdi. Önceden ürettiği senaryoya delil üretmek için benim hafıza kaybımı kullandı. Bu iş tamamen planlıdır’’ şeklinde konuştu.
‘’2 buçuk senedir adam boğan adam olarak ben geziyorum’’
Sanık Adil Can Atay ise savunmasında, "Ben eşimin ne sırtına vurdum ne tokat attım. Annesinin telefonunda attığı mesajlar da ortada. Ben eşimi gönlümde affettim ama hepsi iftira. Ben Polen'de hiçbir yalan bulmuyorum ama babası ve eski avukatı ona bu yalanları söyletti. Ben öldü gitti vazgeçmedim, kalp masajıyla geri gelmedi vazgeçmedim, ağzına oksijen vermeye devam ettim öksürdü ve geri geldi. Bugün bana teşekkür edip dua edecekleri yerde beni bu halde 2 buçuk senedir organize suç diye planlı cinayet gibi lanse ettiler karakola. 2 buçuk senedir adam boğan adam olarak ben geziyorum, yarın bir gün hayat kurmak istiyorum. Benim itibarımı işime yansıyacak şekilde yok ettiler. Ben ismimi temizlemek için buradayım, ismimi temizleyeceğim. Suçsuzum, eşime elimi dahi sürmedim onun hayatını kurtardım. Kalbimde onu affettim, adi babasını da Allah'a havale ettim" ifadelerini kullandı. Duruşmada sanık avukatları ile müşteki avukatları da beyanlarda bulundu.
Olay yerinde keşif yapılmasına hükmedildi
Alınan savunma ve beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, 12 Haziran saat 13.00’de olay yerinde keşif yapılmasına ve eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
‘’Adalet yerini bulacak arkadaşlar’’
Duruşmanın ardından sanık Adil Can Atay, ‘’Yakında adalet yerini bulacak arkadaşlar çok merakla bekliyoruz’’ ifadelerini kullandı.