Sosyal medya hesaplarında bazı uygulamalara izin veren kullanıcılar farkında olmadan özel bilgilerini ve şifrelerini üçüncü kişilerle paylaşarak, veri güvenliğini riske ediyor.
Sosyal medya hesaplarında "Hangi ünlüye benziyorsun?", "20 yıl sonra nasıl görüneceksin?", "Doğum tarihine göre sana en uygun meslek nedir?", "50 yaşında kime benzeyeceksin?" veya "Profilime en son kim baktı?" şeklindeki bazı uygulamalara izin veren kullanıcılar farkında olmadan özel bilgilerini ve şifrelerini üçüncü kişilerle paylaşarak, veri güvenliğini riske atıyor.
Uygulamalara onay vererek, yabancıların sosyal medyadaki arkadaş listene ulaşmasına, açık profil bilgilerine erişmesine, kullanıcı adına paylaşım veya beğenide bulunmasına ve şifre bilgilerini değiştirmesine "bilmeden" izin veren kullanıcılar, akıllı cihazlarda bulunan kameralara erişme, mikrofon dinleme, rehbere ulaşma, kısa mesajları okuma ve telefon görüşmelerini dinleme gibi tehlikelerle karşı karşıya kalabiliyor.
Sosyal medya uzmanları, genelde "Arkadaşım yüklemişse güvenlidir" düşüncesiyle internette hızla yayılan bu tür zararlı uygulamalar için vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.
Dijital Marka Stratejisti Kalust Şalcıoğlu, sosyal medya mecralarının güvenliklerini riske sokmayacakları şekilde bazı uygulama geliştiricilerinin kodlara erişimlerine izin verdiklerini belirtti.
Kodlar üzerinden yazılım geliştirildiğini ifade eden Şalcıoğlu, "Söz konusu yazılımlar direkt akıllı telefondan kullanıcılara ulaştırılabildiği gibi bilgisayar üzerinden de kullanılabiliyor. Bu uygulamaları geliştirenlerin üç amacı var. Para kazanmak, veri toplamak ya da uygulamayı kullananın hesabını ele geçirmek" dedi.
Şalcıoğlu, sosyal medya mecrasına geliştirdiği yazılımı onaylatarak, platform üzerinden kullanıma açanların kullanıcıdan üç ayrı güvenlik seviyesinde izin istediğini, bu izinlerin genelde arkadaş listene, herkese açık profil bilgilerine erişme, kullanıcı adına paylaşım ve beğenide bulunma, şifreni ve profil bilgilerini değiştirmek olarak üç ayrı kategoride sınıflandırıldığını açıkladı.
İzinlerin genelde ilk iki güvenlik sınıflandırmasıyla sınırlı tutulduğunu vurgulayan Şalcıoğlu, şöyle devam etti:
"Uygulama satılmayarak, veri toplama ya da anket gibi amaçlarla kullanılacaksa, vatandaşın ilgisini çekmek için 'Hangi ünlüye benziyorsun?', '20 yıl sonra nasıl görüneceksin?', 'Doğum tarihine göre sana en uygun meslek nedir?', 'Strateji oyunları', 'Dizileri ve filmleri ücretsiz izle', 'şans oyunları tahminleri', 'astroloji tahminleri' gibi konular üzerinden geliştiriliyor. İnsanların bu uygulamalara izin verme ve kanma nedenleri genelde arkadaşlarının da uygulamayı yüklemiş olmasından ya da ilgi çekici isimlerinden kaynaklanıyor. Genel kanı 'Arkadaşım yüklemişse güvenlidir' oluyor ama herkes aynı bakış açısıyla yaklaştığı için bir art niyet durumunda hesaplar arkadaş listeleri üzerinden zincirleme olarak ele geçiriliyor. 'Hesap hacklenmese de birkaç bilgimi öğrenseler ne olur ki?' bakış açısıyla yaklaşılsa da büyük verinin dünyanın kaderini etkileyebilecek istatistikler içerdiğini unutmamak ve bu tarz uygulamalardan uzak durmak gerekiyor."
"Bazı Uygulmalar Hayatınızı Karartabilir"
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Yönetim Kurulu Üyesi ve Adli Bilişim Uzmanı İsa Altun da birçok kullanıcının sosyal medyadaki uygulamalara izin vermenin zararlarını bilmediğini ya da öngöremediğini söyledi.
Sosyal medyada söz konusu test uygulamaların mahiyetinin tam anlaşılmadığına dikkati çeken Altun, "İnternetten ya da sosyal medyadan indirilen bazı uygulamalar hayatınızı karartabilir. Vatandaşlar, buna rızayla onay verdiği için kanuni olarak da sonradan şikayet edemiyor. Uygulamaları cep telefonlarımıza indirdiğimizde sahip olduğumuz birçok yetkileri farkında olmadan veriyoruz. Hatta kameramıza erişme, mikrofon dinleme, rehberimize ulaşma, kısa mesajlarımızı okumaları, telefon görüşmelerimizi dinleyebilmelerini sağlıyoruz" diye konuştu.