Ankara'daki tren kazası davasında 2 tahliye kararı

Ankara'daki tren kazası davasında 2 tahliye kararı

ANKARA'da 13 Aralık 2018'de meydana gelen 9 kişinin ölümüyle sonuçlanan hızlı tren kazasıyla ilgili davada 3'ü tutuklu 10 sanığın yargılandığı davada, ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıklar, hareket memuru Sinan Yavuz ve trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey’in tahliyesine karar verdi. Tren teşkil memuru (makasçı) Osman Yıldırım’ın tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme duruşmayı 24 Ocak 2020’ye erteledi.



'TRAFİK YÖNETİM SİSTEMİNİN NE OLDUĞU BELLİ DEĞİL'


Savunmasını yapan tutuklu sanık hareket memuru Sinan Yavuz, görevinin trenlerin sevkini sağlamak olduğunu belirterek, "Kaza günü 06.10 İstanbul trenini gönderdik. Daha sonra 06.50 Konya treni için gerekli talimatları verip makasçı Osman Yıldırım’dan teminat bekledim. Bir süre sonra Yıldırım beni arayarak makastan kilitleme sesi gelmediğini söyledi. Ben bunun üzerine telsizle trenin itinalı şekilde istasyona yaklaşmasını söyledim. Hat 2 açılalı 9 ay oldu. Her zaman olduğu gibi trenin sevkini sağladım. Ben bütün prosedürleri yerine getirerek, ne yapmam gerekiyorsa yaptım. Bilirkişi raporunda benim suçlu olduğuma dair bir tespit yok" dedi.


Sanık Yavuz, soru üzerine, sinyalizasyon olması durumunda makasların otomatik olarak değiştiğini, hatta sinyalizasyon olmadığı için makasların takibinin gerekli olduğunu belirtti. Sanık Yavuz, hatta uygulanan trafik yönetim sisteminin 'Trenlerin Merkezden İdaresi' mi yoksa 'Trenlerin Sinyallerle Merkezden İdaresi' mi sorusuna "Trafik yönetim sisteminin ne olduğu belli değil" cevabını verdi.


'SİNYALİZASYON OLMADIĞI İÇİN GEÇİCİ BİR ÇÖZÜM UYGULANDI'


Tutuklu sanık trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey, olay günü makas yapıldığı yönünde onay alındıktan sonra treni gönderdiklerini belirterek, " 'Makas yapıldı' denildiği anda bizim makası görme şansımız yok. Her zaman yaptığım işi yaptım. 11 aydır düşünüyorum 'benim kusurum ne' diye, ancak bir kusurum olmadığını düşünüyorum. Eğer benim de en küçük bir hatam varsa verilecek cezaya razıyım" dedi. Sanık Erbey, trafik yönetim sistemi ile ilgili soruya, "Sinyalizasyon olmadığı için geçici bir çözüm uygulandı. Tam anlamıyla sinyalizasyon sistemi uygulanmıyordu" cevabını verdi.


'30 SENELİK MAKASÇIYA MAKAS EĞİTİMİ VERMEYE GEREK YOK'


Kaza tarihinde YHT Ankara Gar Müdür Yardımcısı olan tutuksuz sanık Kadir Oğuz, savunmasında mevzuat hükümleri neyi emrediyorsa onu yaptıklarını belirterek, "Personele gerekli eğitim verildi. 30 senelik makasçıya makas eğitimi vermeye gerek yok. Bu kişi (makasçı Osman Yıldırım) Türkiye’nin her yerinde çalışmış tecrübeli bir kişi. Sanık Osman Yıldırım o gün tek başına olacağını biliyordu. İlave personel vermek benim yetkimde değil; ancak daha önce ilave personel talebinde bulundum. Kazanın oluşunda dolaylı ya da doğrudan bir kusurum yoktur" dedi. Kadir Oğuz soru üzerine, hatta 'Trenlerin Merkezden Yönetimi' sisteminin uygulandığını belirtti. Oğuz, bu yönteme göre gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı yönündeki soruya ise, "Bu genel müdürlüğün sorumluluğunda. Alt yapısı sinyalizasyon sistemine göre hazırlandığı için makaslarda herhangi işaretlenme yok" dedi. Sanık Oğuz, tren teşkil memuru norm kadrosunun 5 kişi olduğunu ancak 2 tren teşkil memuru olduğunu da belirterek, personel için genel müdürlüğe talepte bulunduklarını kaydetti.


'OSMAN YILDIRIM’A MAKASIN NASIL KULLANILDIĞINI GÖSTERDİM'


Tutuksuz sanık Trafik Servis Müdür Yardımcısı Vekili Ergün Tuna, iddianamedeki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Osman Yıldırım’a makas kullanmayı gösterdik. İfadesinde gösterilmediğini söyledi; ancak makasların nasıl kullanıldığı gösterildi. Osman Yıldırım’ın ‘biz daha önce bunu kullanmadık’ dediğini ve makasın kullanımını gösterdiğimi hatırlıyorum" dedi.


'HAT BAZI EKSİKLİKLERLE KULLANIMA AÇILDI'


Hattın ilk açıldığından itibaren eksiklikler olduğunu bildiğini anlatan sanık Tuna, "TSİ sistemi olmasına rağmen bazı eksiklikler vardı. Sinyalizasyon sisteminin uygulanmasının uzun sürecek olması nedeniyle hat bazı eksikliklerle kullanıma açıldı. Hat sinyalizasyona göre düzenlendi, bu genel müdürlük tarafından bilinmektedir. Bana bilirkişi raporunda dayanağı olmayan suçlamalar yöneltilmiştir. Risk analizi yapmadan trenlerin kullanılması gibi bir suçlama var. Ancak böyle bir görev ve yetkim yok. Manevraları batıdan doğuya alınması kararını kim almışsa risk analizlerini de onların yapması gerekiyor" dedi.


'KAZA RİSK ANALİZİ İLE ÖNLENEBİLECEK BİR DURUM DEĞİL'


Tutuksuz sanık YHT Trafik Servis Müdürü Ünal Sayıner, iddianamede risk analizi yapmadan hattın ulaşıma açılması ve kazanın ardından bazı tedbirler aldıkları yönünde suçlandıklarını belirterek, "Risk analizi bilinmeyen bir duruma geçiş sırasında belirsizliği ortadan kaldırmak için yapılır. TCDD tren trafiği tamamen kurallarla yönetilir, risk analizi ile yönetilmez. Buradaki kaza risk analizi ile önlenebilecek bir durum değil. Risk analizi bilinmeyen bir şey uygulanılırken yapılır. Risk analizi kazayı önlemez, kuralın olduğu yerde de ekstra tedbir almak gerekmez. Kazadan sonra personelin moralini düzeltmek için ‘makinist girdiği yolu söylesin’ dedik. Personeli cesaretlendirmek için zaten var olan kuralları tekrar hatırlattık. İddia edildiği gibi kaza sonrası alınmış bir önlem yok" ifadelerini kullandı.


'KAMERA GÖRÜNTÜLERLE DE SABİT'


Tutuksuz sanık YHT Ankara Bölge Müdürü Duran Yaman, görevinin hızlı tren hatlarının bakımı ve işletilmesi olduğunu belirterek, "Aslında bu kaza Yüksek Hızlı Tren kazası değildir. Bu hızlı trenin konvansiyonel hatta yaptığı bir kazadır. Konvansiyonel hat benim görev ve sorumluluk alanım değil. Kazanın neden meydana geldiği kamera görüntülerle de sabit. Kaza makasçı Osman Yıldırım’ın makası yapmadan teminat verip, trenin hareket etmesini sağlamasıdır. Kazayla ilgili benim bir sorumluluğum yoktur beraatımı talep ediyorum" dedi.


'SİNYALİZASYON OLSAYDI KAZA OLMAZDI YAKLAŞIMI YANLIŞ'


Tutuksuz sanık TCDD Trafik ve İstasyon Yönetimi Daire Başkanı Mükerrem Aydoğdu, trafik yönetimi konusunda talimatlar yayınlandığını, sinyalizasyonun olmadığı durumlarda geçici sistem emirleri yayınlanarak işletmenin yapıldığını belirtti. Sinyalizasyon olmadan hattın kullanıma açılması sonrası gerekli tedbirler alınarak işletmenin yapıldığını söyleyen Aydoğdu, "Sinyalizasyon olmadan hızlı tren ilk kez burada kullanılmıyor. Bununla ilgili tedbirler alınarak işletme yapılır. ‘Sinyalizasyon olsaydı kaza olmazdı’ yaklaşımı yanlış. Çünkü demiryolu taşımacılığında sıfır riskin olduğu bir sistem yok" dedi. 


'BİLİRKİŞİ RAPORU DOĞRULTUSUNDA SUÇLANDIM'


Tutuksuz sanık TCDD Emniyet ve Kalite Yönetimi Daire Başkanı Erol Tuna Aşkın, iddianamede ramak kala olaylarına karşı gerekli tedbirleri almamakla suçlandıklarını belirterek, “Bilirkişi raporu doğrultusunda savcılık tarafından yetki ve görev tanımımda yer almayan sorumluluklar nedeniyle suçlanıyorum. Bu nedenle bilirkişi heyetinin yetersiz olduğunun kabul edilerek yeniden bilirkişi heyeti atanmasını ve yargılama sonunda beratımı talep ediyorum” dedi.


İKİ SANIK TAHLİYE EDİLDİ


Sanık savunmalarının ardından mahkeme sanık avukatlarının taleplerini dinledi. Taleplerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıklar, hareket memuru Sinan Yavuz ve trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey’in tahliyesine karar verdi. Tren teşkil memuru (makasçı) Osman Yıldırım’ın tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme duruşmayı 24 Ocak 2020’ye erteledi.DHA

İlginizi Çekebilir