'FETÖ yapılanmasını biliyorduk ama somut belgemiz yoktu'

'FETÖ yapılanmasını biliyorduk ama somut belgemiz yoktu'

Ankara 17'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan, Kara Havacılık Komutanlığı davasının gerekçeli kararında, FETÖ/PDY yapılanmasının daha önce de bilindiği, ancak belgelenemediği için müdahale edilmediğine ilişkin ifadelere yer verildi. Gerekçeli kararda ifadelerine yer verilen, dönemin Kara Havacılık Komutanı Tümgeneral Hakan Atınç, "Elimizde somut herhangi bir bilgi belge olmadığı için adli ve idari yönden bir işlem yapılamamıştır" dedi.

 

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 152 sanığın yargılandığı davada 56 sanık ağırlaştırılmış müebbet ve değişen yıllarda hapis cezasına çarptırıldı. 18 sanığa müebbet, 34 sanığa 12 yıl 6 ay ile 18 yıl arasında değişen yıllarda hapis, 11 sanığa 9 yıla kadar değişen yıllarda hapis cezası verildi. 31 sanığın beraat ettiği davada firari 2 sanığın dosyası ayrıldı.


Ankara 17'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, çarpıcı bilgilere yer verildi. Kararda, FETÖ yapılanmasının daha önce de bilindiği, ancak belgelenemediği için müdahale edilemediği belirtildi. Gerekçeli kararda, darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanı olan Tümgeneral Hakan Atınç ile MİT’e yapılan ihbar nedeniyle kontrol için gelen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak arasındaki diyaloğa yer verildi. Atınç ifadesinde darbeye teşebbüs edildiği gün ve öncesinde çeşitli nedenlerle karargahtan uzaklaştırıldığını, bunun darbe girişimi sırasında yapılan faaliyetlerden haberdar olmaması için planlandığını daha sonra anladığını söyledi. Olay günü dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Çolak ile diyaloğunu anlatan Atınç şu ifadeleri kullandı:


"O.K. ile D.A.’nın komutanlıkta olup olmadığını bana sordu. Ben de olduklarını belirttim, bu kişilerin örgüt ile bağlantılı olduklarına dair duyumlarımızın olduğunu, O.K.'nin son dönemde onlarla ilişiğini kestiği hakkında duyumlarım olduğunu belirttim, daha sonra öğrendiğimiz kadarıyla MİT'e darbe yapılacağını ihbar eden kişinin O.K. olduğu söylendi. Bunun haricinde ben bu yapı ile bağlantılı olarak duyumlar çerçevesinde bildiğim isimleri kuvvet komutanımıza belirttim. Keşke daha önceden bunları bizle paylaşsaydın deyince ben de Kuvvet Komutanlığı Personel Başkanlığı'na bu bilgileri ilettim, orada da takipte olunduğunu, ancak elde bir bilgi belge olmadığını bildirmiştim, elimizde somut herhangi bir bilgi belge olmadığı için adli ve idari yönden bir işlem yapılamamıştır."


FETÖ’CÜ PİLOTLAR DARBE BAŞARILSIN DİYE 'İNSAN ÜSTÜ ÇABA HARCADI'

 


Gerekçeli kararda ayrıca, 15 Temmuz kalkışmasında FETÖ adına görev alan pilotların, darbe başarılı olsun diye insan üstü çaba gösterdikleri tespiti yapıldı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in 12 Temmuz 2016 tarihinde onayladığı, sözde 'askeri darbe' planlarına göre gerçekleşen saldırılarda, TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Genelkurmay, MİT, Emniyet, TÜRKSAT, TRT ve Gölbaşı Polis Özel Harekat'a, havadan bomba ve kurşun yağdırarak katliam yapan FETÖ’cü pilotların, telsiz konuşmalarında en çok tekrar edilen ifadelerin 'Vurun' olduğu anlaşılıyor. Gerekçeli kararda Kara Havacılık Komutanlığı’nda darbeye katılan FETÖ’cü pilotları yönlendiren ve emirleri veren Özcan Karacan ve İlkay Ateş’in ise zaman zaman kendini kaybettiği ve diğer örgüt üyesi pilotlar tarafından talimatlar tekrar edilerek dikkatlerinin çekildiği görüldü.  


'KONYA YOLUNU TARAYARAK GEL'


İşte gerekçeli kararda yer alan telsiz konuşmalarına bazı örnekler şöyle:
İlkay Ateş: Sen Konya yolunu tarayarak gel abicim, şeye doğru Güvercinlik'e doğru. Yakıtın ne durumda.
Ali Ercan: Yakıt 1200
İlkay Ateş: Okey sen Güvercinlik'e doğru gel.
Ali Ercan: Komutanım Konya yolunu tarayarak derken
İlkay Ateş: Konya yoluna bak mavi lambalı polis aracı görürsen vur.
Ali Ercan: Anlaşıldı komutanım.


'HEDEFİ GÖREMİYORSANIZ GÖZLÜK ÇIKARTIP BAKIN'


Özcan Karacan: Beytepe Jandarmanın etrafında çatışma varmış, polis araçları varmış, gerekirse gözlük çıkartıp bakın.
İlkay Ateş: Bakıyoruz komutanım da göremiyoruz ya.
Özcan Karacan: Gerekirse gözlük çıkartın, yakıyordur onlar şeylerini


'GEREKİRSE DEĞİL DİREKT VURSUNLAR, DİREKT'


Özcan Karacan: Jandarmanın etrafını saran polis araçlarını vurun. Arka tarafa Skorsky'ler inene kadar devam.
İlhan Ocakcıoğlu: Beytepe Jandarma'nın etrafını saran polis araçları, Skorsky'ler ininceye kadar emniyete alınacak, gerekirse vurulacak.
Sadullah Abra: Anlaşıldı, Beytepe’ye devam ediyoruz.
Özcan Karacan: Gerekirse değil, direk vursunlar direk, yoksa sıkıntı olacak.


'YA BURDA HEPSİ MAVİ LAMBALI ARAÇ, AMBULANSLAR VAR…ATEŞ EDİN'


Özcan KARACAN: Jandarma Beytepe'nin etrafını polis araçları sarmış. Eee onların Polis Özel Harekat sarmış. Vurun onları
Rafet Kalaycı: Hoca aşağıda bir sürü araç var, aşağıda bir sürü araç var. Aşağıda bir sürü mavi lambalı araç var hocam.
Özcan Karacan: Vurun onları o zaman, e şeyse vurun dostum, vurun polis aracıysa vurun.
Sadullah Abra: Gost gost o mavi araçları vurun diyo neron.
Rafet Kalaycı: Ya burada hepsi mavi araç bunların, hepsi mavi araç, ambulanslar falan var. Hepsi mavi araç, ambulanslar var burada.
Özcan KARACAN: (…) ateş edin.(DHA)

İlginizi Çekebilir