Denizli’de Ayşenur Akkan, anneannesi Dudu Kurban’ın sandığından çıkan kabak tohumlarını tarlasına ekti. Ata tohumlarından çıkan bal kabakları kısa sürede 40-60 kilograma kadar büyüdü. Ay sonunda hasadı yapılacak bal kabaklarından alınacak tohumlarla gelecek yıl daha geniş bir tarlaya kabak ekimi yapılacak.
Denizli’nin Çameli ilçesinde yaşayan Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümünden mezun olan, daha sonra da yüksek lisansını tamamlayan Ayşenur Akkan, anneannesi Dudu Kurban’ın sandığından çıkan bal kabağı tohumlarını uzmanlık alanı olmamasına rağmen tarlasına ekti. Mart ayında Kızılyaka Mahallesi yakınlarındaki tarlaya ekilen ata tohumu bal kabağı çekirdekleri kısa sürede yeşerip büyüdü. 40-60 kilogram ağırlığa ulaşan bal kabakları bu ay sonunda hasat edilecek. Bal kabaklarının içinden çıkacak tohumlar ise gelecek yıl daha geniş tarlaya ekilecek. Sandıktan çıkan farklı tohumlardan ne çıkacağını merak ettiği için tarlaya ekim yapmaya karar verdiğini anlatan Akkan, “Bu sene kendim için bir şeyler yapmak istedim. Kabak ektim bu sene. Kabaklarımız gördüğünüz şekilde biraz fazla büyük oldu. Yeterince büyük oldu mu bilmiyorum ama büyük oldu. Bunları ben anneannemin sandığından buldum. Farklı farklıydı. Küçük vardı büyük vardı karışık ekmek istedim. Mart ayı gibi çekirdekleri toprağa ektim. Daha sonra gübrelemeyi yaptım. Gübreyi de hiçbir şekilde fabrika gübresi kullanmadan direk hayvansal gübre kullandım. Bu sayede daha içinde katkı madde bulunmadan doğal bir ürün elde etmek istedim. Bu yüzdende elimde güzel kabaklarım oldu. Kabaklar 40 kilo üstü gelir daha tartmadım. Kaldıramayacağım şekilde baya ağırlar o yüzden de kırkın üstünde varlar” dedi.
Anneanneden anneye
Anneannesinden tohumların annesine kaldığını, annesinin de ekmesi için tohumları kendisine verdiğine dikkat çeken Akkan, “Tohumlar baya eskiden kalmış. Annanem vefat etmeden anneme vermiş, annemde bana verdi. Bunları bir ekelim bakalım ne olacak diye bizde ekimini yaptık. Çameli ve Kızılyaka arasında bulunan torf toprağı, göldeki torf toprağı sayesinde. Burası pek çok balçıklı ayrıyeten sazlık alanlar olduğu için doğal gübre, bende ayrıyeten hayvansal gübre verdim ekimden sonra ve takibi sulama çok önemli. Zamanımızda maalesef ki genetik yapısıyla oynanıyor, içeriğinde farklı farklı şeyler araştırma yapılırken falan ıslah edilme söz konusu olduğu için değişik aroma tatlar aranmaya çalışılıyor ama maalesef o zamanki aroma ve tatlara ulaşılamıyor. Tabi ki bu da çok büyük bir sıkıntı. O dönemlerde tamamen doğal hiçbir katkı maddesi olmadan yetiştiği için toprakta tabi önemli. O yüzdende rahat bir tadı kokusu ve aroması yerinde oluyor. Seneye yine dikeceğim buraya değil başka bir yere dikeceğim daha geniş bir alana dikeceğim. Ben bunu denemek için dikmiştim. Bu kadar ürün elde edeceğimi hiç düşünmemiştim. Bu sene anne annemden kalan tohumları denemek için ektim. Seneye daha büyük daha fazla verim alabilmek içinde farklı daha büyük bir alana ekeceğim tohumu da çoğaltmış olacağım bu sayede” dedi.