Eskişehir'in vazgeçilmez lezzeti; Çibörek

Eskişehir'in vazgeçilmez lezzeti; Çibörek

Eskişehir'e göç eden Kırım Türklerinin geleneksel aşı olan ve Tatar dilinde 'nefis, güzel' anlamındaki 'çi' adıyla yapılan börek, kentin en meşhur lezzetleri arasında yer alıyor. Yağda 15 saniyede pişirilen yufka içerisinde kıyma, soğan, karabiber ve tuzun bulunduğunu anlatan çibörek ustası Erol Uluçay (62), "Çibörek Kıpçak Türklerinin yani Kırımlıların geleneksel aşıdır. Enfes, nefis, güzel börek veya lezzetli börek anlamında bir ismi var. Eskişehir’e gelen herkes de mutlaka bir çibörek yemek istiyor" dedi.

 

Türkiye’de geçmişi en az 250 yıla dayanan çibörek, Eskişehir’e göç eden Kırım Türkleri sayesinde, şehrin en önemli lezzetleri arasında yer alıyor. Kızgın yağda 15 saniyede pişmesinin yanı sıra hafifliği ve lezzetiyle ön plana çıkan çibörek, Eskişehir'e gelen yerli ve yabancı turistlerin ilk tercihlerinden oluyor. Yufka içerisinde kıyma, soğan, karabiber ve tuzun bulunduğu çibörek adını ise Tatar dilinde 'nefis, enfes, güzel' anlamına gelen 'çi' kelimesinden alıyor.


Eskişehir'de yaklaşık 16 yıldır çibörek ustası olan Erol Uluçay, çoğu yerlerde böreğin isminin 'çiğbörek' olarak yanlış bilindiğini ifade ederek, "Eskişehir, Türkiye’de Kırım Türklerinin en yoğun yaşadığı şehir. Durum böyle olunca şehre mutfak kültürü anlamında büyük bir damga vurulmuş. Çibörek zamanla Eskişehir’in en özgü aşlarından biri olmuş. Dolayısıyla her ilin kendine özgü bir damak tadı vardır, Eskişehir’de de çibörek ön plana çıktı. Çibörek Kıpçak Türklerinin yani Kırımlıların geleneksel aşıdır. Enfes, nefis, güzel börek veya lezzetli börek anlamında bir ismi var. Eskişehir’e gelen herkes de mutlaka bir çibörek yemek istiyor. Çibörek isminde ‘ğ’ harfi kesinlikle yok. Çibörek aslında telaffuzda şu börek yani ç harfi ş harfine döner tatar dilinde. Aslı şu börek’tir. Uzun yıllar yanlış anlaşılmayla ‘çibörek’ olmuş. Çiğlikle bir alakası yok. Sonuçta kızgın yağda pişen bir aş. Bu aşın pişmiş olmaması mümkün değil" dedi.


'15-20 SANİYEDE PİŞİYOR'


Çibörekte kullanılan hamurun oldukça sert ve ince olduğunu anlatan Uluçay, "30 gram civarında bir hamur kesiliyor ve o daha sonrasında büyütülüyor. İçinde kıyma, az miktarda soğan, karabiber ve tuzun olduğu bir harçla karıştırılıyor ve o kıymaya mutlaka bir su ilave ediliyor. Bizler orijinal çibörek için ‘susuz olmaz’ deriz. Çiböreğin içinden su akmıyorsa biz onu ‘çibörek değildir’ diye kabul ederiz. Normalde ağır olur diye korkan ve ilk defa yiyen bir sürü insanlar var. Normalde çok hafiftir. Niye hafiftir çünkü bizim hamurumuz gayet incedir. Çok ince bir hamurun içine bir kaşık kıyma atılır, kızgın yağda 15 ila 20 saniye arasında pişer ve çıkar. Yani bu kadar kısa süre içerisinde pişer ve o su sayesinde buhar içinde hapsolur. Buharla pişme masaya servis edilip müşteri eliyle açıncaya kadar da devam eder. Şeklini önceden tencere kapaklarıyla keserlerdi. Şimdi ise özel aletlerimizle kesiyoruz" diye konuştu.


Yerli ve yabancı turistlerin yoğun olarak bulunduğu Sazova Parkı, tarihi Odunpazarı evleri, Porsuk Çayı kenarındaki kafe ile restoranlarda yoğun olarak bulunan çibörek genellikle ayran ile birlikte servis ediliyor.(DHA)

İlginizi Çekebilir