Eyüpsultan’da yaşayan Ayşe Korucu (75) kendisini ve birlikte yaşadığı zihinsel engelli oğlu Deniz Korucu’yu (49) dolandırdıkları iddiasıyla, 2 çocuğu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Ayşe Korucu ile 3 çocuğuna, eşinin ölümü üzerine bir dükkan ile 2 daire miras kaldı. Ancak anne Ayşe Korucu, çocukları Yeliz Akgün ve Cengiz Korucu'nun, dükkan ile daireleri üzerlerini geçirip, kendisi ile birlikte yaşadığı zihinsel engelli oğlu Deniz Korucu'yu dolandırdığını öne sürdü. Anne Korucu, 2 çocuğu hakkında avukatı aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na "nitelikli dolandırıcılık" suçundan suç duyurusunda bulundu.
"İNSANIN EVLADI BÖYLE OLUR MU?"
Anne Ayşe Korucu, "Yavrularım, 'Sen uğraşma vekaletini bize ver, biz hemen hallederiz' deyip, beni notere götürdü. Mirası emaneten üzerlerine geçirdiler. Deniz’in boşanma davası vardı, sonuçlandı. Sonra miras hakkımızı geri istedik. Hepsinde gözüm yok bu yaştan sonra ama Deniz için istiyorum. Çünkü onun bir evi olsun, Darülaceze'ye verir, kendine baktırır. Onu emekli yaptırdım, maaş alıyor. Ben onun için yaşıyorum. Yeliz ve Cengiz’e, mirası tekrar bölüşelim dedim. 'Sen para düşünüyorsun' dediler. Ben bu yaştan sonra parayı ne yapayım? Onlar Deniz'imi düşünmeyince mecbur kaldım. İnsanının evladı böyle olur mu? Dünya benim için onlar. Deniz'im beni çok dinler, daha beni bir gün kırmadı. Düştüğümde bana o bakar" dedi. Korucu, kızı Yeliz’in kendisinden şu an oturduğu ev için kira istediğini de iddia etti.
"KARDEŞLERİM BENİ İSTEMEDİ"
Deniz Korucu da "Kardeşlerim beni dolandırdı. Beni istemediler, kovdular. Ben hakkımı istiyorum. Annemin hakkını da benim hakkımı da yediler" diye konuştu.
AVUKAT: "ANNE VE OĞUL MİRAS DIŞI BIRAKILDI"
Ayşe Korucu'nun avukatı Neslihan Memişoğlu ise yaşananları şöyle anlattı;
"Eyüpsultan’da merkezi konumda iki daire ve bir dükkan sahibiler. Babalarından kalan miras. Deniz Bey’in geçmişte, dava çekişmeli ve maddi manevi tazminat istemli boşanma davası oldu. Deniz, eşi ve eşinin ailesiyle sorunlar yaşadı. Bunları öne sürerek kardeşleri Yeliz ve Cengiz, Tapu Müdürlüğü'ne gidiyorlar, anne ve kardeşlerinin hisselerini kendi üzerlerine alıyorlar. Şu an müvekkillerimin üzerine hiçbir şey kayıtlı değil. Kardeşler, işi oldu bittiye getiriyorlar. Deniz’in boşanma davası bitiyor ve çocuğunun velayetini alıyor. Anne Ayşe Korucu diyor ki; 'Artık tapuları düzeltelim, bu gerçek bir satış değil, sizin üzerinizde emanet olan bir şey.' Çocukları ise sürekli oyalıyor, 'Hayır biz vermeyiz' diyorlar. Daha sonra da annelerine, 'Senin aklın gidip geliyor, Deniz’in hala zihinsel engeli var' diye söylüyorlar. Biz de İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne karşılıksız verilen taşınmazların tekrardan müvekkillerime iade edilmesi ve miras payının iade edilmesi için tapu tescil iptal davası açtık. Mahkeme taşınmazlara tedbir koydu."
"Biz evlat olarak gelip annelerinden özür dileyecekler, haklarını teslim edecekler diye beklerken bunlar avukat tutuyor" diyen avukat Memişoğlu, "Avukat bir cevap dilekçesi veriyor. Diyor ki; 'Biz bu malları sattık.' Biz de dolandırıldığımızı anladık. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan dilekçe verdim. Anne ve oğlu, miras dışı bırakılmıştır. Benim müvekkillerimin biri yaşlı, diğeri zihinsel engelli. Anne ve oğlu her gün sabaha kadar ağlıyor. Annelerini öldürecekler kahırlarından. Bu genç de annesi ölünce ortada kalır. Deniz’in bir yavrusu var. Onu da yetimhaneye verirler, böyle bir tezgah kurmuşlar.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER
Yeliz Akgün ve Cengiz Korucu ise haklarındaki tüm iddiaları reddettiklerini belirttiler.