Boğaziçi Üniversitesi'nde protesto gösterisi yapan 12 sanık hakim karşısına çıktı

Boğaziçi Üniversitesi'nde protesto gösterisi yapan 12 sanık hakim karşısına çıktı

Boğaziçi Üniversitesi'nde koronavirüs tedbirleri kapsamında gösteri ve yürüyüş kısıtlamasına rağmen protesto eylemi yaptıkları iddiasıyla haklarında dava açılan biri araştırma görevlisi, diğerleri öğrenci 12 sanığın yargılanmasına başlandı. Koronavirüs tedbirleri nedeniyle ertelenen duruşmada, sanıkların imza atma şeklindeki adli kontrol kararının kaldırılmasına karar verildi.

Kağıthane Kaymakamlığı'nca adliye çevresindeki açıklama ve eylemlerin bir gün süreyle yasaklanması kararı nedeniyle Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı etrafında polis geniş güvenlik önlemi aldı. Adliye çevresini bariyerlerle kapatıldı. Ancak yargılananlara destek olmak isteyen bir grup, LGBTİ+ bayrakları ve "Gökkuşağı yargılanamaz" pankartı açtı. 

KOVİD TEDBİRLERİ NEDENİYLE SAVUNMALAR ALINMADI

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tüm sanıklar ve avukatları hazır bulundu. Hakim, duruşma salonunun küçük olması, duruşmaya katılan sayısının fazlalığı nedeniyle koronavirüs tedbirleri kapsamında kimlik tespiti ve talepleri alıp savunmaları daha büyük bir salonda yapılmasına karar vererek erteleyeceğini belirtti. 

SANIKLARIN İMZA ATMA ŞARTI KALDIRILDI

Sanık ve avukatları, derhal beraat talebinde bulundu. Sanık avukatlarından Levent Pişkin, "Dört aydır devam eden adli kontrol cezalandırmaya döndü. Derhal kaldırılmasını talep ediyoruz" dedi. Derhal beraat talebini reddeden mahkeme, imza atma zorunluluğu kaldırılmasına ancak yurtdışına çıkış yasağının devamına karar verdi. Duruşma 28 Haziran'a ertelendi. 

3 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENİYOR

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı Terör Suçları Bürosunca hazırlanan iddianamede, Boğaziçi Üniversitesi'ne Rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu'yu protesto etmek amacıyla 12 şüphelinin, 25 Mart 2021'de  LGBTİ flamalarını açıp toplu şekilde yürüdükleri belirtiliyor. Koronavirüs tedbirleri kapsamında toplantı, gösteri, açıklama yürüyüş kısıtlaması kararı olduğu bu nedenle polisin dağılmaları yönünde uyarılarına rağmen grubun dağılmadığı ve müdahale edildiği iddia ediliyor. Şüphelilerin, "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçundan 6'şar aydan 3'er yıla kadar hapisleri isteniyor.

İlginizi Çekebilir