Gezi Parkı eylemlerine ilişkin beraat kararlarının İstinaf Mahkemesi'nce bozulmasının ardından Osman Kavala, Can Dündar ve Mehmet Ali Alabora'nın da aralarında bulunduğu 17 sanığın yargılandığı davanın yeniden görülmesine başlandı. Davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala ve diğer sanıklar, bozma kararına uyulmamasını ve 35 sanıklı Çarşı davasının birleştirilmesine yönelik Yargıtay kararının reddini talep ettiler.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanıklar Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Mücella Yapıcı ile çok sayıda sanık avukatı da duruşma salonunda hazır bulundu. Ayrıca İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü avukatları da duruşmada müdahil sıfatıyla hazır bulundu. Duruşmayı CHP Milletvekili Turan Aydoğan, Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, TİP Milletvekili Ahmet Şık ile yabancı konsolosluk temsilcileri de izledi.
Duruşma salonunun kalabalık olması nedeniyle mübaşir, salonun boşaltılması için sık sık uyarıda bulundu. Daha sonra mahkeme başkanı, istinaf mahkemesinin bozma kararını okudu. Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığa "darbeye teşebbüs" ve "izinsiz gösteri" suçlamasından verilen beraat kararı Yargıtay tarafından bozulduğunu ve birleştirme yönünde karar verildiğini belirten mahkeme başkanı, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyanın henüz tensibin yapılmadığını, bu nedenle dosyayı inceleyemediklerini belirtti. Mahkeme Başkanı, bozma kararına karşı sanıkların beyanlarını sordu.
"BİZ HAKKINCA BERAAT İSTİYORUZ"
Sanık Ayşe Mücella Yapıcı, "Bozma kararını reddediyorum. Bir kere beraat ettim. Bu kararın derhal geri alınmasını talep ediyorum" dedi. Sanık Can Atalay, "Bozma kararı sonrasında serbestlik ilkesi esas. Siz, 'bozma kararına uymak zorundayım' dediniz. Uyabilirsiniz ancak bozma sonrası serbestlik ilkesi gereği beraat kararı verebilirsiniz. Bu dosya daha önce görüldü ve temyiz görmeden kesinleşti. Biz hakkınca bir beraat istiyoruz. Gezi direnişi bu ülkenin insanlarının kendi kaderlerine sahip çıkmasıdır" diyerek birleştirme kararına muvafakat verilmemesini talep etti. Sanık Tayfun Kahraman ise "Bu dosyada hukuka dayanan ve hukuki olarak kabul edilecek hiçbir delil bulunmadığı halde ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyoruz. Gezi direnişine katılan herkes bizim nezdimizde yargılanıyor. Bu kabul edilemez. Daha önce heyetinizce verilen beraat kararında ısrarcı olmanızı ve birleştirme kararına muvafakat vermemenizi talep ediyorum" dedi.
KAVALA BİRLEŞTİRMENİN REDDİNİ İSTEDİ
Sanık Osman Kavala ise "Bozma kararında ne beni, ne diğer suçlananları suçla ilişkilendirecek bir öğe bulunuyor. Asıl gerekçe, farklı davaları birleştirmenin önünü açmak. Beraat kararının bozulması, davaların birleştirilmesi için atılan bir adımdır. Davaların birleştirilmesi de 8 yıl önce algı yaratmak için hazırlanmış ama mahkemelerin verdiği beraat kararıyla inandırıcılığını kaybetmiş bir senaryoyu canlandırma teşebbüsü olacaktır. Hiçbir delile dayandırılmadan benim ve diğer sanıkların hükümeti devirmek için gizli bir yapılanma içinde olduğumuz iddia ediliyor. Eğer Çarşı davası ile birleştirilirse siyasi amaçlarla yapılan bu suçlama örneğinin çarpıcı öğesi ortaya çıkacaktır" diyerek birleştirilmenin reddini istedi. Duruşma, avukatların beyanlarıyla devam ediyor.
GEZİ ANA DAVASI İSTİNAF'TA BOZULMUŞTU
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında iş adamı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Mehmet Ali Alabora'nın da bulunduğu 16 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan yargılandığı dava, 18 Şubat 2020'de karara bağlanmıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala'nın da aralarında olduğu 9 sanığın beraatine, firari sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi ve Mehmet Ali Alabora'nın ise dosyalarının ayrılmasına karar vermişti.
YAKALAMALI SANIKLARIN DOSYASI BİRLEŞTİRİLDİ
Savcılık yerel mahkemenin kararını istinafa taşımıştı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi de 22 Ocak 2021'de Osman Kavalı'nın da aralarında bulunduğu 9 sanığın beraat kararını bozdu. Bunun üzerine 30. Ağır Ceza Mahkemesi 28 Nisan 2021'deki duruşmada, yakalamalı sanıklar Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyanın da ana davayla birleştirilmesine karar verdi.
Öte yandan Osman Kavala ve hakkında yakalama kararı bulunan eski CIA danışmanı Henri Barkey'in FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin "Anayasa'yı ihlal" ve "Devletin gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin etme" suçlarından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandıkları dava da Gezi Parkı ana davasıyla birleştirildi.
ÇARŞI DAVASI DA BOZULMUŞTU
Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığa, İstanbul 13. Ağır Mahkemesi'nce "darbeye teşebbüs" ve "izinsiz gösteri" suçlamasından verilen beraat kararı da Yargıtay tarafından bozulmuştu. Bozma kararında davanın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki aralarında Osman Kavala'nın da bulunduğu Gezi Parkı ana davasıyla hukuki ve fiili irtibatı bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesi yoluna gidilmesine hükmedilmişti.
DAVA ÖNCESİ ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA
Bu arada Gezi Parkı davası öncesi Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'nın karşısındaki meydanda açıklama yaptı. İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Mücella Yapıcı, milletvekilleri ve avukatların da katıldığı açıklamada, "Gezi yargılanamaz" yazılı pankart açıldı. İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu "2013 yılından bu yana tümüyle bir siyasa stratejinin yargı eliyle uygulanması anlamını taşıyan Gezi Davası'nın bugün üçüncü versiyonu sergilenmeye başlanacak. Gezi Davası'nın İstinaf Mahkemesinde, Çarşı Davası'nın Yargıtay'daki bozmalarıyla birleştirilen bu yeni versiyon, 2013'ten bu yana bir türlü kriminalize edilemeyen Gezi'nin bitmek bilmeyen davalar silsilesi ile gözdağına dönüşmesini amaçlıyor" dedi.