Mimar Sinan'ın eseri, yangın ve depremler gördü, 450 yıldır dimdik ayakta

Mimar Sinan'ın eseri, yangın ve depremler gördü, 450 yıldır dimdik ayakta

Mimar Sinan tarafından 16. yüzyılda yaptırılan Fevziye Cami, yüzyıllar boyunca 3 kez deprem, 2 kez de yangın görmesi neticesinde defalarca yıkılıp yeniden inşa edildi. Her yeniden inşa edilişinde mimarisi ilk günküne benzer özellikte yapılan cami, ibadet etmek isteyen vatandaşların da uğrak noktası uğruyor.


Kocaeli'nin İzmit ilçe merkezinde bulunan Fevziye Camii, kentin vazgeçilmez unsurlarından biri olarak görülüyor. 16'ncı yüzyılda Mimar Sinan tarafından inşa edilen yapı, o dönemler Mehmet Bey Camii ismiyle faaliyetlerine başladı. İlk olarak 1719 yılında meydana gelen depremde kubbesi çöken cami, kiremit çatılı olarak aynı konuma yeniden yapıldı. 1756 yılında çıkan yangında zarar gören cami yeniden inşa edildi. 1836 yılından çıkan bir yangın sonucu tekrar yok olan yapı, Kaptan-ı Derya Ahmed Fevzi Paşa tarafından yeniden inşa edildi ve bu tarihten sonra Fevziye Camii adını aldı. Fevziye Cami, 1894 depreminde de büyük ölçüde zarar gördü ve II. Abdülhamid'in emriyle yıktırılarak duvarları taş-tuğla olmak üzere tekrar inşa edildi. Son olarak 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde çok ağır hasar alarak kullanılamaz hale gelince yeniden inşa edilmek üzere bir kez daha tamamen yıkıldı. 2002 yılında tekrar temeli atıldı ve 30 Ocak 2004 tarihinde ibadete açıldı.

"Birçok badire atlattı"
Tarih boyunca birçok badireye maruz kalan caminin tarihçesi ile ilgili bilgi veren Fevziye Camii İmamı Halit Es, "Yavuz Sultan Selim’in damadı, aynı zamanda Rüstem Paşa’nın kethüdası Mehmet Bey vefat edince, 16. yüzyılda onun ruhuna ithafen Mimar Sinan’a bir cami inşa ettiriyorlar. O zamanlar camimizin ismi de Mehmet Bey Camii oluyor. Bu cami, yangın ve deprem gibi badireler atlatıyor. En son olarak da 1999 depreminde Fevziye Camiimiz ağır hasar görüyor. Yine tarihi özelliklerine sahip çıkılarak, dikkat edilerek inşa ediliyor. 2021’e kadar da hala bu şekilde devam ediyor" şeklinde konuştu.

"Mimar Sinan’ın mimarisinden ödün verilmedi"
Caminin her yeniden inşasında Mimar Sinan’ın projesine bağlı kalındığını ve hiçbir ödün verilmediğini anlatan Halit Es, "Şunu özellikle vurgulamak isterim; camimiz çeşitli yangın ve depremlerde 6 defa tadilatlar geçiriyor ama yapılan her tadilatta da Mimar Sinan’ın mimari özellikleri korunarak, dikkat edilerek, hassasiyet gösterilerek inşa ediliyor. Malzeme kullanımı konusunda da aynı titizlik gösteriliyor. Caminin büyütülmesi ya da küçültülmesi konusunda da ne bir karış büyütülüyor ne de bir karış küçülüyor. Konum olarak da hep aynı yere inşa ediliyor. Mimar Sinan’ın mimari yapısından hiçbir ödün verilmiyor" diye konuştu.
Fevziye Camii’nin yalnızca İzmit için bir sembol değil dünyada da tanınan bir cami olduğundan bahseden Es, "1576’dan birkaç yıl evvel Mehmet Bey’in anısına yapılan Fevziye Camii'miz artık Kocaeli’nin hatta Türkiye’nin sembolü haline gelmiş. Ben bizzat yurt dışına çıktığımda bile 'Fevziye Camii’nin görevlisiyim, imamıyım' dediğimde tanınan bir cami olduğunu gördüm" dedi.

"Daha büyük bir cami yapımına izin verilmedi"
Uzun yıllardır İzmit’te yaşadığını, 1999'daki depremde de caminin hasarına tanık olduğunu söyleyen vatandaş Semih Tuncaboylu ise şöyle konuştu:
"Fevziye Camii, ilk olarak büyük mimarımız merhum Mimar Sinan tarafından yaptırılmıştır. Sonra birçok kez yıkım ve yangınlar görmüştür. Yanlış hatırlamıyorsam 6 defa baştan yapılıyor. En son bizim tanık olduğumuz, 1999 depreminde ağır hasar gördüğü ve yıkıldığıydı. Yıkıldıktan sonra büyükşehir belediyesi tarafından mı yoksa vakıflar tarafından mı tekrar yapıldı bilmiyorum ama yerine daha büyük bir cami yapılacaktı. Anıtlar Yüksek Kurulu, daha büyük bir cami yapılmasına müsaade etmedi. Sonrasında da bire bir aynı boyutta, aynı ölçülerde tekrar inşa edildi. Yeni Cuma Cami gibi, Bağçeşme’de bulunan Orhan Camii gibi Fevziye Camii de İzmitimiz'in sembollerinden biridir. Meydanıyla da kendisiyle de sembol bir camidir. İnşallah ilelebet gelecek nesillere de kalır".

İlginizi Çekebilir